Şaban Külhancıoğlu


EMEKLİYE BAYRAM İKRAMİYESİ VERMEYEN HÜKÜMET ÜYELERİNİN KAYNANALARI ÖLSÜN!


Emekli olduysak öldük mü birader! Bizde bu ülkenin vatandaşı değil miyiz? Yıllardır zam diye verilen %/3-5 ler canımıza tak etti. Elin gavuru kadar hatırımız yok mu? Adamlar her sene nereye tatile gideceklerine karar vermekte şaşırıyorlar. Ellerinde fotoğraf makinaları o memleket senin bu memleket benim geziyorlar. Kafalarında geçim kaygısı,ev kirası,oğlan evlenecek mi kız gelin olacakmı düşüncesi yok. Ya bizde öyle mi peki? Emekliye -dilenmesin- diye açlık sınırının altında üç kuruş maaş veriliyor. Bu maaş ki ,kimilerinin tatilde garsonlara verdiği bahşiş bile sayılmaz. Oysa emekli olmadan önce, iyi kötü hatırımız sayılıyor minderimiz seriliyordu. Sendikamız,toplu sözleşme hakkımız vardı. Senede dört tam ikramiye alıyorduk. Evde hanım çoluk çocuk bizi ´piyesiye´ alıyordu. Çarşı pazarda esnaf ´müşteri´ yerine koyuyordu. Konu komşu, akraba hısım ara sıra kapımızı çalıyordu. Arkadaş eş dosttan borç para alabiliyorduk. Bu listeyi uzatmak mümkün. Lakin, fazlasını yazmaya ne benim takatım ne de sizin yüreğiniz dayanmaz. Sonuçta, tüm bunları elimizin tersiyle ittik. Yanıldık aldandık bir heves emekli olduk. Keşke olmasaydık! Başlangıçta üç kuruş tazminatın hatırına altı ay- bir sene adam yerine konduk. Sonrası... Canlı cenaze... Zira... Koskoca T.C hükümetinin ciddiye almadığını kim ciddiye alır ki Allah aşkına? Aslında,emeklinin maaşına artış diye verilen %3-5 lik zamlar emekliye verilen değeri göstermiyor mu sizce? Yıllardır bayramlarda torunlarının yanında mahcubiyet yaşayan emeklilerden başkası değil mi? Emekliye gereken değeri devlet vermeyince başkaları niye versin ki? Can ciğer dostunun dükkanına iki sefer gitse, üçüncüye kovulan adamdır emekli. Çarşıda pazarda gönlünce yeyip içemeyen, herhangi bir arkadaşına bir şey ısmarlayamayan biridir. Çünkü parası yoktur! Ay sonunu, kredi kartının hesap kesim tarihini beklemekten gözleri belerir. Bir işte çalışmaya kalksa, verecekleri üç kuruşa her işi yaptırmak isterler. Hanımı evde ´kalabalık´ etmesini istemez sepetlemeye mana arar. Evet... Türkiye´de 11 milyon emeklinin büyük çoğunluğunun üç aşağı beş yukarı hayatı böyle şekillenmektedir. Bence... Tüm bu olumsuzlukların bir tek çaresi vardır. Emeklilerin yoksulluk hatta açlık sınırının altında olan gelirini yükseltmektir. Bakın o zaman emekliler için hayat nasıl güzelleşecektir. Toplumda adam yerine konulacaktır. Bu vesile ile ülkemizi yöneten yöneticilerimize sesleniyorum! Önümüz mübarek Kurban Bayramı... Gelin bir güzellik yapın da... Yıllardır dillendirilen fakat bir türlü hayata geçirilmeyen emekliye şu ´Bayram İkramiyesini´ verin. Emekliler ve onların aileleri de sayenizde bir güzel bayram geçirsin. Yedi ceddinizin geçmişine bir güzel rahmet okusun. Bayram gerçek bayram gibi olsun! Yoksa... Emekli neylesin sizin köprülerinizi, asvaltlarınızı!.. Saygılarımla.