Osman Aydoğan


Eğreti Burjuvalar (1)


Konuya girmeden önce ?´demokrasi´´, ?´aristokrasi´´ ve ?´burjuva´´ kavramlarını açılayarak bu kavramlar üzerinde kişisel düşüncelerimi kısaca açıklamak istiyorum. Önce ?´Demokrasi´´ kavramı; ?´Demokrasi, öncelikle burjuva demokratik devriminin ve sanayi devriminin bir ürünüdür, üretim, bilgi toplumu ve bilgi ekonomisi ile gelişir, ekonomik ilişkiler ve bunun üzerinde gelişen sosyal ilişkilere dayanır. Tabanda demokrasinin temelleri atılmamışsa, üstte ne kadar çabalanırsa çabalansın Batı tipi bir demokratik toplum ve demokratik işleyiş kurulamaz. Doğu tipi politikacının sürekli dini politikaya alet edişi de demokrasi için en büyük engeldir. Ayrıca batı tipi bir demokrasi için Batı tipi bir aristokrasiye de ihtiyaç vardır. Aristokratı olmayan toplumlar uygarlaşamazlar.´´ Bu cümleyi anlamak ve yorumlamak için bazı alt yapı olacak kavramların bilinmesine ihtiyaç vardır diye düşünüyorum. Bu nedenle de bu cümleyi parça parça irdelemek istiyorum: ´´Demokrasi, öncelikle burjuva demokratik devriminin ve sanayi devriminin bir ürünüdür.´´ Bu cümlede geçen iki kavram var; ?´burjuva demokratik devrimi´´ ve ?´sanayi devrimi´´. Ne yazık ki bu iki kavram da bize ait değil. Öncelikle bu iki kavramın iyi anlaşılması gerekiyor. Bizde olmayan iki kavram: ?´Burjuva demokratik devrimi´´ ve ?´sanayi devrimi´´. İkinci cümle birincinin devamı; ?´üretim, bilgi toplumu ve bilgi ekonomisi ile gelişir, ekonomik ilişkiler ve bunun üzerinde gelişen sosyal ilişkilere dayanır.´´ Buradaki kavramlar daha farklı; ´´üretim toplumu´´, ´´bilgi toplumu´´, ?´bilgi ekonomisi ?´, ´´ekonomik ilişkiler´´ ve ?´sosyal ilişkiler´´. Burada da epey bi fırın ekmek yememiz gerektiğini düşünüyorum. ´´Tabanda demokrasinin temelleri atılmamışsa, üstte ne kadar çabalanırsa çabalansın Batı tipi bir demokratik toplum ve demokratik işleyiş kurulamaz.´´ Burası işte sorunun başladığı nokta, zurnanın zırt dediği yer, bizde olmayan iki kavram; ?´Batı tipi bir demokratik toplum´´ ve ?´demokratik işleyiş´´. ´´Doğu tipi politikacının sürekli dini politikaya alet edişi de demokrasi için en büyük engeldir.´´ Bakın, burada nankörlük etmemek lazım, bu iki kavram da bize ait, patentini başkalarına verdirmeyiz; ?´Doğu tipi politikacı´´ ve ?´dini politikaya alet etmek´´. ´´Ayrıca Batı tipi bir demokrasi için batı tipi bir aristokrasiye de ihtiyaç vardır. Aristokratı olmayan toplumlar uygarlaşamazlar.´´ Her halde sorun burada. Burada yine bizde olmayan bir kavram; ?´Batı tipi aristokrasi´´. Şimdi de ?´Aristokrasi´´ ve ?´Burjuva´´ kavramları; Ancak ?´aristokrasi´´ ile ?´burjuvazi´´yi karıştırmamak için önce şu ayrımı yapmak lazımdır: Aristokrasi; bir ülkenin yönetimini imtiyazlı ve genellikle soya bağlı soylular topluluğun yürütmesi olarak bilinmektedir. Ekonomik, toplumsal ve siyasi gücün soylular sınıfının elinde bulunduğu tarihi yönetim biçimi olarak tanımlayabiliriz. Dolayısıyla aristokrasi; moral değerlerin, simgelerin ve toplum kültürünün ön planda olduğu bir yapılanmadır. Burjuvaziyi ise, sosyal statüsünü ve gücünü, eğitiminden, işveren konumundan ve zenginliğinden alan şehirli kişilerin oluşturduğu sosyal sınıf olarak tanımlayabiliriz. Bu nedenle alt gelir düzeyine mensup bir burjuva örneği göremeyiz, lakin zor koşullar altında yaşasa da, aristokrat genlerinin gereğine uygun olarak vakar içinde yaşayan fakir ama gururlu aristokratlar görmek mümkündür. Entelektüeller, özellikle sol tandanslı entelektüeller genellikle ?´Burjuva´´ deyince burun kıvırırlar. Ancak burjuvayı burjuva yapan parasal gücü yanında sahip olduğu değerler olduğunu görmezden gelirler. Bu değerler; eğitim, kültür, yaşam biçimi, insan ilişkileri ve dünya görüşüdür. Burjuvalar bu değerleriyle toplumun önünde koşarlar. Yaşam biçimleri, eğitimleri, kültürleriyle topluma örnek olurlar. Ortak değerlerin, sanatın, kültürün gelişmesine destek verirler. Bilim adamlarını, sanatçıları hem manevi olarak hem de maddi olarak desteklerler.