EYLÜL HİKMET MÜLAYİM


Eğitim

Bugün, gerek ülkemizin gerekse dünyanın


Bugün, gerek ülkemizin gerekse dünyanın pençesine düşmüş olduğu salgın , tabii olarak sosyal hayatı ve dolayısı ile maddi hayatı durma noktasına getirmişken , derdine düşülecek en son şey eğitim (!) olacaktır diye düşünüyorum ki üzülerek ve utanarak ekliyorum eğitim hususunda ülkemiz , dünya genelinde son sırayı çeken ülkeler arasında yer almaktadır .Bu söylediklerimi yanıltıcı verilerek dayanarak değil ,sistemin paslı çarkları altında ezilen herhangi öğrenciden biri olarak söylüyorum .Ve yüz yüze verilen eğitimin meyveleri bile bu denli çürükken , Allah aşkına hangi güruh uzaktan eğitimden(!) verim alınabileceğine inanıyor ?

Yıllar yılı anlayamadığımız ve anlamlandıramadığımız mesele şu ki; eğitim bir bütündür ve eğitimli olmak sonu nereye varacak bilmediğimiz bir platformda dört nala koşmak değildir ,yazık biz yıllardır bu köhnemiş platformda eskidik. Eğitimli birey, ruhen, vicdanen ,fikren hür bireydir. Eğitimli birey, düşünen , sorgulayan , verilen bilgiyi kendi süzgecinden geçiren bireydir. Eğitim fazlasıyla sosyal fazlasıyla ciddi bir meseledir, eğitim hayatla birlik yürüyen bir sanattır. Eğitim ile öğretim arasındaki farklar iyice kavranmalıdır.

Bu can pazarında(!), belki bugün zayiat fazla değil, fakat gün gelip çattığında- ki öyle de görünüyor-,yakın çevremizden biri hastalandığında yahut akrabalarımızdan birisi dünyadan ayrıldığında – bu ailemizden birisi de olabilir-,yani demem o ki zayiat arttığında şöyle mi söyleyeceğiz ? Her şey dursun, bekleyin , siz gidin şu öte tarafta ölün , bizim uzaktan eğitim dersimiz başlayacak!

Elbette temennimiz az zayiatla bu durum içerisinden sıyrılmak fakat dik şekilde seyreden grafikler, korktuğumuzun başımıza geleceği yönünde(!)

Bu noktada ileri ki safhalarda sekteye uğrayacak bir sözde uzak eğitime pek de gerek yok diye düşünüyorum.

Kaldı ki ,sosyal devletimizin istihdam sağlamak hususundaki başarısızlığı açıktır ,bunu yeniden izah etmeye hacet görmüyorum. Hal böyle iken ,topluma teori manasında yeterli -tabi burada bu yeterlilik meselesi tartışılır- yeni işsizler kazandırmakta ki acele nedir?

Şimdi bu soruya, maddi bir takım kaygılarla cevap verecek kişiler elbette çıkacaktır. Maddi kaygı , ülkemizde başı çekmiştir ,çekiyor ve çekecektir elbette. Fakat buram buram yaşamsal kaygı kokan bu günlerde ,hiçbir zaman pratiğe dönüşmemiş ve dönüşmeyecek öğretim programlarımızın devamı çok yersizdir. Eğitim mi? Eğitimse attığımız her adımda , çektiğimiz her çizikte bizimle birliktir.