Osman Aydoğan


Dönme! (3)


Yazımın girişinde Ahmet Vefik Paşa´nın ilk Türkçe sözlüklerden birisi olan ?´Lehçe-i Osmanî´´ isimli bir kitabından bahsetmiştim ya. Ahmet Vefik Paşa bu kitabında iyi bir siyasetçide ve iyi bir yöneticide şu sıfatları arardı; muteber, mutedil, mu´tezim (azimli), mutena, mutlif (affedici), muvaffak, muvakkit, muzaffer, mübeccel (yüceltilmiş), mübeşşir (sevindirici haber veren), mücerreb (tecrübe edilmiş), müdebbir (tedbirli), müeyyit (sağlam), müfekkir (düşünen), müheyya (hazır). Hatta der ki kitabında Ahmet Vefik Paşa; ´´siyasetçi ve yöneticide ne kadar ?M´ harfi ile başlayan özellik varsa siyasetçi - yönetici o kadar mühim işler yapar.´´ Ahmet Vefik Paşa tüm bu ´´M´´li özellikleri saydıktan sonra ekler; ?´Bu evsafın hepsine sahip olmak yetmez. Bir şey daha lazımdır. O da devletin bu idareciye hakikaten salahiyet vermek isteyip istemediğidir´.´´ Ülkemizde yaşanan son olaylar göstermiştir ki vatandaş bu evsafa sahip siyasilere, siyasiler de bu evsafa sahip yöneticilere görev vermemiştir. Yine yazımın girişinde Ahmet Vefik Paşa´nın özelliklerini saydım ki günümüzün sözde devlet adamları ile mukayese edelim diye... Bakınız Vezir-i Âzâm´a, Dâhiliye Nâzırı´na, Teşkilât-ı Mahsusa Reisi´ne! Bu evsafta mı dırlar? Hele hele Ahmet Vefik Paşa´ya ?´dönmedir´´ diyen profesöre bakınız? Bu evsafta mıdır? Profesör olmuş ama ?´adam´´ olamamış? Bu profesör gibi nice ?´adam´´ olamayanların onlarcasını hemen her gün TV´lerde izlemiyor muyuz? Bir Çin atasözü derdi zaten; ´´Bir memlekette kısa boylu adamların gölgeleri uzuyorsa o memlekette Güneş batıyor demektir.´´ Güneş bu memlekette durduk yerde mi batıyor zannediyorsunuz? Keşke diyorum; Ahmet Vefik Paşa´ya ´´dönme´´ diyenler Ahmet Vefik Paşa kadar Türk olsalardı? Keşke diyorum; Ahmet Vefik Paşa´ya ´´dönme´´ diyenler bu kadar kısa boylu olmasalardı... Rus Ordu Komutanı Dolmabahçe Sarayının bahçesine Rus Ordu flamasını ve Rus bayrağını diktiğinde tepkisiz kalan onca nazır ve Ulu Hakan öz be öz Türk (!) ama Devleti Âliye´ye yapılan bu hakareti kabullenemeyip tepki gösteren Ahmet Vefik Paşa ?´dönme´´! Öyle mi? Devletin bütün makamlarından ?´Türk´´ ismini çıkaranlar Türk, okullardan andımızı kaldıranlar Türk, askerimizin kafasına ecnebi askerleri çuval geçirince sessiz kalanlar Türk, ancak Türk olduğunu söylemekten çekinen yaşlıyı omuzlarından tutup sarsarak ?´Ben de Türküm desene, bunu gururla söylesene, bunu iftiharla haykırsana. Bak ben de Türküm!´´ diyen Ahmet Vefik Paşa ?´dönme´´! Öyle mi? Almanya ile olan onca sorunlara rağmen Alman Mercedes otomobillerine kurula kurula binenler Türk, ama evindeki mobilyalardan giysilere kadar hepsi Türk malı olup çok sevdiği küçücük kızı Avrupa modeli bir terlik almak için çok ısrar ettiği halde, ?´evime Türk ürünlerinden başka bir şey giremez´´ diyerek küçücük kızının bu arzusunu reddeden Ahmet Vefik Paşa ?´dönme´´! Öyle mi? Ahmet Vefik Paşa´ya ?´dönme´´ diyenlerin dedeleri veya dedelerinin dedeleri veya onların dedeleri bir yerlerden dönmemişler miydi? Onlar da ´´dönme´´ değiller miydi? Yazıma Ahmet Vefik Paşa´nın bir sözü ile son vermek istiyorum; ?´Cehaletin bu kadarı ancak tahsil ile mümkündür.´´ Şimdi bizim dışımızdan bu sefer de din alanında bir ?´dönme´´(!) vakası daha anlatacağım? Ama önce bu konudaki (dönme konusu) anlamadığım, anlayamadığım bir hususu ifade etmek istiyorum? Hz. Peygamber gelmeden ve İslam´ı tebliğ etmeden önce Ortadoğu´da Museviler ile İseviler (Hristiyanlar) yaşıyorlardı? Az miktarda da putperestler vardı? İslamiyet yüz yıl içerisinde Hint Okyanusundan Atlas Okyanusuna kadar yayıldı. Hint Okyanusundan Atlas Okyanusuna kadar olan bölgede yaşayan insanlar kendi dinlerinden dönerek Müslüman oldular. Kimi putperestlikten döndü Müslüman oldu, kimi Musevilikten döndü Müslüman oldu, kimi İsevilikten döndü Müslüman oldu? Tabii ki bu dönme modasından (!) Türkler de etkilenerek onlar da Şamanizm´den dönerek Müslüman oldular. Özetle ve bir başka ifade ile; belki Ehli Beyt hariç o zaman Müslüman olanların tamamına yakını dönmeydiler?. İşte burada benim anlamadığım konu da şu: Hz. Peygamberler zamanında dönenler kutsanırken Hz. Peygamberden sonra dönenlere şüphe ile yaklaşılıyor olmasıdır. Benim anlamadığım konu burasıdır. Neyse? Anlamadığım bu konuya benim cahilliğime verin. Mutlaka vardır bir hikmeti (!) Öyle değil mi? Bu yazımın konusu da işte bu anlamadığım hususa takılan bir kişi, geçen yüzyıldan kalan bir ?´dönme´´!