Osman Aydoğan


Doktor Jivago (2)


Film 1965 yılında çekilip aynı yıl 22 Aralık 1965´de ABD de gösterime girmesine rağmen film üç yıl sonra 28 Aralık 1968´de İstanbul´da Yeni Melek, Fitaş, Dünya sinemalarında gösterime girer. Bu film Rusya´da ise ancak 1994 yılında gösterime girebilir. ´´Doctor Zhivago´´ filmi; Amerikan iç savaşını anlatan Margaret Mitchell´in 1937 yılı Pulitzer ödüllü ?´Rüzgâr Gibi geçti´´ (Gone with the Wind) filminin sanki Rusya iç savaşını anlatan biçimi gibidir. Bu filmle Ömer Şerif´in de dünya çapında tanınmasına vesile olur. Bu rol için Türkiye´den Ayhan Işık´ın düşünüldüğü ancak Ayhan Işık´ın dil bilmemesi nedeniyle vazgeçildiği rivayet edilir. Filmin hemen başında annesinin cenaze töreninde görülen Yuri Jivago´nun küçüklüğünü canlandıran çocuk oyuncu gerçek hayatta Ömer Şerif´in oğlu Tarık Şerif´tir. Film o yıllarda konusunun geçtiği Sovyetler Birliği´nde çekilemediği için girişte anlattığım gibi filmin bir kısmı İspanya´da çekilmişti. O yıllarda İspanya´da faşist Franco rejimi vardı. Sabaha karşı çekilen bir sahnede rol icabı kalabalığın hep bir ağızdan söylediği devrimci marşları duyan çevre sakinleri General Francisco Franco´nun devrildiğini zannederler. Film içinde bir kadının (Tonya) eşine (Dr. Zhivago) yazabileceği en güzel mektuplardan birini barındırır. Filmin sonlarına doğru filmin kahramanlarından birisi şöyle der; ?´insanlar şiiri sevince şairi de severler ve kimse şiiri Ruslar kadar sevemez´´. Filmde akıcı bir romantizm, dram ve savaş vardır. Filmde mevsimlerin geçişini anlatırken içinize işleyen birazdan anlatacağım bir müzik ve insanın içini burkan, dokunaklı ve muhteşem bir final sahnesi vardır. Bu sahnede Moskova metrosunda tren içinden dışarıdaki yıllardır görmediği sevgilisi Lara´yı gören ve ona sesini duyuramayan Dr. Yuri Zhivago vardır. Filmi izlerken o an Dr. Yuri Zhivago sanki siz olursunuz, kanınız beyninize sıçrar, içinizden feryatlar, figanlar yükselir, boğazınız düğümlenir, kalbiniz, kümesine sırtlan girmiş tavuklar gibi çığlık çığlığa bağırır.. Bu arada küçük bir bilgi: 2004 yılı yapımı Brad Pitt´in başrolü oynadığı ?´Truva´´ (Troy) filminde Hektor´un annesini (Thetis) canlandıran kadın yine Doctor Zhivago filminde de Doctor Zhivago´un sevgilisi Lara´yı canlandıran Julie Christie´dir. Eğer 2004 yılı yapımı Truva filmini seyretmişseniz 1965 yılı yapımı filmde de rol alan Julie Christie´nin aradan geçen kırk yıla rağmen hiç ama hiç yaşlanmadığını göreceksiniz. Şimdi gelelim filmin müziğine? Filmin müziklerini yapan Fransız besteci Maurice Jarre (1924-2009) dünya sinema tarihinin en iyi müziklerinden birine imzasını atar. Filmin özgün müziği Maurice Jarre´a Oscar ve Altın Küre ödüllerinin yanı sıra bir de Grammy ödülü kazandırır. Maurice Jarre aynı zamanda Hz. Muhammed (s.a.v)´in hayatının anlatıldığı 1975 yılı yapımı "The Message" (Çağrı) filminin de film müziği yapımcısıdır. Suriyeli yönetmen Mustafa Akkad, Maurice Jarre´ye yeni çekeceği Çağrı filminin müziklerini kendisinin yapmasını teklif edince, Jarre çölün atmosferini ruhunun derinliklerinde hissetmesi gerektiğini ve bu yüzden kendisinden başka hiç kimsenin olmayacağı, son derece sessiz bir mekân ayarlaması gerektiğini ve bunun yanında İslâm tarihini anlatan kitapları da kendisine getirtmesini ister. Ve Jarre bu filmin müziklerini çölde bir çadırda tek başına iki ay kalarak yapar. Filmin müziği ?´Lara´s Theme´´ (Thema de Lara) veya ?´Lara´s Song´´ (Lara´nın şarkısı) olarak da anılır. İşte bu film müziği eşliğinde Ekim Devrimini, Rus İç Savaşını, o uçsuz bucaksız stepleri, mevsimleri ve hele hele de Rusya steplerinin kışını ve o muhteşem aşkı, çoşkuyu, dramı ve hüznü bire bir yaşarsınız. Yine bu film müziği eşliğinde biraz önce anlattığım filmim final sahnesinde Dr. Yuri Zhivago sanki siz olursunuz, kanınız beyninize sıçrar, içinizden feryatlar, figanlar yükselir, boğazınız düğümlenir, kalbiniz kümesine sırtlan girmiş tavuklar gibi çığlık çığlığa bağırır da kimseciklere duyuramazsınız! Ve feryâdınız, figânınız bu müzik eşliğinde gökyüzüne semalara doğru yönelir, semanın, evrenin, kâinatın boşluğuna doğru süzülüp gider de olduğunuz yere Dr. Yuri Zhivago değil de sanki siz yığılır kalırsınız?