Şaban Külhancıoğlu


DİN ADAMI DEĞİL KİN ADAMI!


Sanırım mevzuyu duymuşsunuzdur. Güya adına ilahiyatçı denilen (ilahiyatçılığın gadasını alsın!) İhsan Şenocak dedikleri bir zavallı... Genç kızlarımızı hedef alarak adeta içindeki pisliği kusmuş.. İlim,iz an ve gönül fukarası olan bu meczup´´okula pantolonla giden,kaşını aldıran genç kızların ,Üniversiteye gidip doktor mühendis olacaklarını, 5 milyar maaş alarak kocalarına mahkum olmayacaklarını bu yüzden tüm kız babalarının kızlarının bu durumundan cehennemde Allah tarafından cezalandırılacağını´´ söyleme acziyetinde bulunmuş. Bu söylediklerini de din adına ve dini argümanları öne sürerek yapıyor aklınca.. Paslanmış beyniyle toplumun dini mübin insanlarını zehirlemeyi amaçladığı besbelli.. Böyle yaparak belki bir kesimi etkisi altına almış olabilir. Ancak... Aklı selim sahibi vatandaşlarımızın o tertemiz gönül ve düşünce dünyasına girebileceğini zannetmiyorum. Artık... Bu tür zifiri karanlık kafalardan çıkan kin ve düşmanlık dolu düşüncelere pirim verilmeyeceğini sanıyorum. Yetmedi mi artık! Orta Doğu ve İslam toplumlarının bu yobaz ve gerici din simsarlarının elinden çektiği.. İnançlı saf ve temiz dindarların kandırıldığı,aldatıldığı... O güzelim tasavvufi dini duyguların istismar edildiği... Alemi rahmete barış,kardeşlik ve rahmet için indirilen dinin kin,husumet ve savaş aracı yapıldığı... Mevlana´nın,Yunus Emre´nin yorumladığı ve yaşadığı o ilahi dini ne hale getirdiler. İhsan Şenocak gibi zavallılar din adamı değil ´kin adamı´ olabilirler bu yaptıklarıyla. Bize kindarlık değil gerçek manada dindarlık gerekli. Bizim kindarlara değil namuslu ve yüce gönüllü din adamlarına ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Bu kafalar ki... Cahiliye döneminde kız çocuklarını diri diri kuma gömen kafalarla aynıdır. Kadını hala eşit insan olarak göremeyenlerdir. Kadının ayakları üstünde onuruyla ve namusuyla erkeklerle aynı ortamda çalışabileceğine inanmayanlardır. Türk İslam toplumlarında kadının yerini bilmeyen ve görmeyen keferelerdir. İşte bu kafalar yüzünden son dönemde kadın cinayetleri % 1400 artmıştır. Bu kafalar yüzünden kadınlar sokak ortasında böcek öldürür gibi kolayca öldürülebilmektedir. Değerli okurlarım,bu konuda söylenecek çok söz vardır. Yazımın başında vurgulamaya çalıştığım gibi din istismarı bizim zayıf karnımız,kara deliğimiz... Ne zamanki bizi bu zayıf karnımızdan vurmak isteyenlere fırsat vermez isek... Aydınlık , barış ve huzur dolu günleri yakalayabiliriz. Aksi halde... Halide Edip ADIVARIN o ünlü ´´Vurun Kahpeye´´ romanı yeni versiyonuyla hayat bulacaktır. Saygılarımla.