Osman Aydoğan


Dil ve Kültür İlişkisi Üzerine (3)


Ne yazık ki Türkçemizdeki yabancı dillerin hâkimiyeti nedeniyle ne Wilhelm von Humbolt´un ne de Ludwig Wittgenstein´in düşünceleri doğrultusunda gelişmeler olmuştur. Ne dilimiz gelişmiştir ne de kültürümüz. Ayrıca anlam dışında gramer olarak de yabancı sözcükler, Türk Dili´nin ses yapısına aykırı olması nedeniyle Türk Dili´ndeki ünlü ile ünsüz uyumlarını bozarak ses çirkinliğine neden olmuş ve olmaktadırlar. Yabancı sözcükler, dilbilgisinde aykırı durumlar yaratarak Türk Dili´nin kurallı yapısını güçsüz düşürmektedirler. Bir başka açıdan da yabancı sözcüklerin varlığı ulustan kopuk bir aydın kesim yaratmaktadır. Çünkü her yabancı sözcük geldiği dilin kültürel taşıyıcısı olmaktadırlar. Dilimizde gereksiz yere duran yabancı sözcükler, Türkçelerinin ölümüne neden olmaktadır. Kimi kök sözcüklerin ölü kalması, pek çok yabancı sözcüğe karşılık bulunmasını engellemektedir. Yabancı tek bir sözcük için Türkçe bir kök sözcük ve bu kökten türetilebilecek yaklaşık 400¹² sözcük feda edilmektedir. Teknik bir sözcük olan Compüter ?´Bilgisayar´´ olarak Türkçeleştiğinde Türkçeleştirmeye karşı olanlar ?´Leyla Sayar´ın kardeşi mi diye küçümsemişlerdi? Keşke sadece Compüter değil, ?´otomobil´´ de, ?´telefon´´ da, ?´televizyon´´ da ve sayamadığım nice teknik yabancı sözcükler de Türkçeleşseydi? *** Kullanılmaya kullanılmaya Türkçedeki kelimelerin asıl anlamları da unutulmakta ve ikincil anlamları öne çıkmaktadır. Örnek olarak Türkçede ´´kara´´ ve ´´ak´´ sözcüklerinin asıl anlamları unutulmuş ve ikincil anlamları ile kullanılır olmuştur. ??Kara?? ve ??ak?? sözcüklerinin ikincil anlamı olan renk tanımlarından önce asıl anlamı daha farklıdır. Kara; ulu, yüce, zor, sert, iri, büyük anlamında kullanılır. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa; Merzifonlu Yüce Mustafa Paşa?dır. Kara Mürsel; Ulu, yüce Mürsel´dir. Kara Tekin, Kara Murat ; (aynı anlamda) yüce, ulu, büyük Tekin?dir, Murat´dır. Karakış; zor kıştır, şiddetli kıştır. Karadeniz; zor denizdir (dalgaları nedeniyle) Karahisar; büyük hisardır. Karaburcu; (üzüm cinsidir) İri burcudur. (Hem de beyaz renkte iri bir üzüm cinsidir) Karabulut; iri, büyük buluttur. Karagöz; (siyah göz değildir) iri gözdür. Karakaş: (siyah kaş değildir) iri kaştır... Ak ise ´´küçüklük´´ ve ´´bilgelik´´ anlamında kullanılır. Ak; temiz, dürüst, namuslu, sıkıntısız, rahat, sorunsuz anlamında da kullanılır. Akgün-kara gün; sıkıntısız gün- zor, sıkıntılı gün anlamındadır. Ak akçe kara gün içindir; temiz, helal para zor günler içindir. Akdeniz; sadece Türkçede vardır, Mediterane, Mittelmeer, (Orta deniz) Bahr-ul asvad (Arapça) orta denizdir. Akdeniz; bilge denizdir, çünkü mitoloji orada? Karabaş-akbaş; Anadolu´da köpek cinsidir; karabaş; iri, akbaş ise küçük olanıdır. ´´Ak oğlan´´ bir Anadolu değişidir; güven veren oğlandır, dingin oğlandır. Akşemsettin ise; bilge, sıkıntısız, sükûnetli, güven veren Şemsettin´dir. *** Bazen de yabancı kitap, film ve dizi gibi farklı bir kültürü anlatan yazınsal veya görsel bir eserde geçen ancak Türkçede çok farklı anlamlara gelen kavramlar da sorgulanmadan Türkçeye ithal edilmekte ve kullanılmaktadır. Örnek olarak; bir gazetedeki vefat ilanında veya kişiler kendi arasında bir taziye ziyaretinde artık sıkça bir merhum hakkında ?´toprağı bol olsun´´ ifadesi kullanılmaktadır. Hâlbuki ?´toprağı bol olsun´´ ifadesi Hristiyanlar için kullanılır ve Ortaçağdan gelen Papalığın cennetten toprak satmasına dayanan bir ifadedir. Bu ifade Müslümanlar için kullanılmaz. Müslümanlar için; ?´Allah rahmet eylesin´´, ?´mekânı cennet olsun´´ veya ?´nur içinde yatsın´´ ifadeleri kullanılır. Hatta ?´ışıklar içinde yatsın´´ ifadesi de tam olarak doğru değildir. Doğrusu ?´nur içinde yatsın´´dır. Çünkü burada ?´nur´´ sözcüğünde verilen anlam ?´ışık´´ değildir, ?´ilahî ışık´´tır.