Osman Aydoğan


Dil Bayramı´mızı kutlarken!... (9)


Örnek olarak Türkçede ´´kara´´ ve ´´ak´´ sözcüklerinin asıl anlamları unutulmuş ve ikincil anlamları ile kullanılır olmuştur. ??Kara?? ve ??ak?? sözcüklerinin ikincil anlamı olan renk tanımlarından önce asıl anlamı daha farklıdır. Kara; ulu, yüce, zor, sert, iri, büyük anlamında kullanılır. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa; Merzifonlu Yüce Mustafa Paşa?dır. Kara Mürsel; Ulu, yüce Mürsel´dir. Kara Tekin, Kara Murat; (aynı anlamda) yüce, ulu, büyük Tekin?dir, Murat´dır. Karakış; zor kıştır, şiddetli kıştır. Karadeniz; zor denizdir (dalgaları nedeniyle) Karahisar; büyük hisardır. Karaburcu; (üzüm cinsidir) İri burcudur. (Hem de beyaz renkte iri bir üzüm cinsidir) Karabulut; iri, büyük buluttur. Karagöz; (siyah göz değildir) iri gözdür. Karakaş: (siyah kaş değildir) iri kaştır... Ak ise ´´küçüklük´´ ve ´´bilgelik´´ anlamında kullanılır. Ak; temiz, dürüst, namuslu, sıkıntısız, rahat, sorunsuz anlamında da kullanılır. Akgün-kara gün; sıkıntısız gün- zor, sıkıntılı gün anlamındadır. Ak akçe kara gün içindir; temiz, helal para zor günler içindir. Akdeniz; sadece Türkçede vardır, Mediterane, Mittelmeer, (Orta deniz) Bahr-ul asvad (Arapça) orta denizdir. Akdeniz; bilge denizdir, çünkü mitoloji orada? Karabaş-akbaş; Anadolu´da köpek cinsidir; karabaş; iri, akbaş ise küçük olanıdır. ´´Ak oğlan´´ bir Anadolu değişidir; güven veren oğlandır, dingin oğlandır. Akşemsettin ise; bilge, sıkıntısız, sükûnetli, güven veren Şemsettin´dir. *** Bazen de yabancı kitap, film ve dizi gibi farklı bir kültürü anlatan yazınsal veya görsel bir eserde geçen ancak Türkçede çok farklı anlamlara gelen kavramlar da sorgulanmadan Türkçeye ithal edilmekte ve kullanılmaktadır. Örnek olarak; bir gazetedeki vefat ilanında veya kişiler kendi arasında bir taziye ziyaretinde artık sıkça bir merhum hakkında ?´toprağı bol olsun´´ ifadesi kullanılmaktadır. Hâlbuki ?´toprağı bol olsun´´ ifadesi Hristiyanlar için kullanılır ve Ortaçağdan gelen Papalığın cennetten toprak satmasına dayanan bir ifadedir. Bu ifade Müslümanlar için kullanılmaz. Müslümanlar için; ?´Allah rahmet eylesin´´, ?´mekânı cennet olsun´´ veya ?´nur içinde yatsın´´ ifadeleri kullanılır. Hatta ?´ışıklar içinde yatsın´´ ifadesi de tam olarak doğru değildir. Doğrusu ?´nur içinde yatsın´´dır. Çünkü burada ?´nur´´ sözcüğünde verilen anlam ?´ışık´´ değildir, ?´ilahî ışık´´tır. *** Bazen de kültürün değişmesiyle zaman içinde Türkçe sözcüklere başka anlamlar da yüklenir olmuştur. Örneğin; ?´kadın´´ ve ?´erkek´´ sözcükleri cinsiyeti belirtir. ?´Bay´´ ve ?´bayan´´ sözcükleri ise unvan sözcükleridir. Bu en basit kuralı bile unutarak sırf cinsiyeti çağrıştırıyor diye ?çünkü kültür artık ?´cinsiyetten´´ utanmaktadır- ?´kadın´´ yerine bir unvanı tanımlayan ?´bayan´´ sözcüğü kullanılmaktadır. Bu nedenle de ?´Kadınlar Voleybol Milli takımı´´ yerine yanlış olarak ?´Bayanlar Voleybol Milli Takımı´´ deyimi kullanılmaktadır. Bu konuya bir başka örnek de ?´aşk´´ ve ?´sevgi´´ sözcüğüdür? Ne yazık ki toplum olarak bu kavramların da içlerini boşalttık, anlamlarını daralttık ve sadece annemizi, kardeşimizi, eşimizi, çocuklarımızı sevdik, sadece onlara ?´sevgili´´ dedik. Cinnete ?´sevmek´´, sahiplenmeye de ?´aşk´´ dedik? Aşk; muhabbettir, şiddetli muhabbettir aşk aslında. Aşk; candan sevmedir. Aşk; bir beklenti olmaksızın karşılıksız sevmedir. Sevgili ise; sevendir, gerçek dosttur. Aşkın, sevginin, sevgilinin ve özlemenin cinsellikle hiç bir ilgisi yoktur. Ne yazık ki günümüzde cinnete, ilkelliğe, hayvani duygulara aşk dedik, sevgi dedik. Şems´in, Mevlânâ´nın çağında, zamanında ?´aşk´´, ?´sevgi´´ ve ?´sevgili´´ kavramları gerçek anlamlarıyla kullanılıyordu. Şu dizeleri Mevlânâ Şems için yazmıştır; "Aşk geldi; adeta damarlarımda, derimde kan kesildi... beni kendimden aldı, sevgiliyle doldurdu. Bedenimin bütün cüz´ülerimi (zerrelerimi) sevgili kapladı. Benden kalan bir ad; ondan ötesi hep O..." Şimdi bakın gazetelerin üçüncü sayfa haberlerine? Cinayet sebebidir ?´çok sevmek´´? Şu sözü kanıksamışınızdır artık: ?´Çok seviyordum, onun için öldürdüm.´´ ?´Cinnet´´ sözcüğünün karşılığıdır artık ?´sevmek´. ?´Sevmek´´ ve ?´âşık olmak´´ sözcüğünün karşılığıdır artık ?´sahiplenmek´´. Sıra dışı bir edebiyatçı ve düşünür olan Portekizli yazar José Saramago toplum olarak hep karıştırdığımız ?´sevgi´´yi ve ?´sahiplenme´´yi şu sözüyle net bir şekilde ayırmıştı; ?´Sevmek sahiplenmenin en güzel yoludur herhalde, sahiplenmek ise sevmenin en çirkin yolu.´´