Osman Aydoğan


Dil Bayramı´mızı kutlarken!... (16)


Yakındıkça yakındıklarınız size geri gelecektir. Olumsuz mesajların size hiçbir yararı yoktur. Karşı olduğunuz her şeyi büyütür, artırır, yüceltir ve güçlendirirsiniz? Hiçbir şeyin karşısında olmayın yanında olun? ?´Savaş karşıtı´´ olmayın... ?´Barış yanlısı´´ olun! Özetle; Yarattığımız dünya bizim düşünce biçimimizin ürünüdür. Yaşadığınız dünyayı iyi tanımlayın! Çünkü insanlar gördükleri dünyayı tanımlamazlar, tanımladıkları dünyayı görürler. Çünkü hayat bir ayna gibidir, nasıl bakarsanız öyle görürsünüz. Çünkü hayat bir vadi gibidir, nasıl ses verirseniz öyle yankı alırsınız. Çünkü kader bir tasarımdır, nasıl tasarlarsanız öyle yaşarsınız. Çünkü siz kendi kaderinizin yaratıcısı ve tasarımcısısınız. Çünkü siz ne düşünürseniz O´sunuz. Güzel şeyler düşünün ki, güzel şeyler yaşayasınız! Tedirgin eller ve kaygılı zihinlerle fazlaca koşturup durmaktayız. Sonuç almak için sabırsız davranıyoruz... Aslında daha hızlı daha yavaştır. İhtiyaç duyduğumuz şey; ruhun kullanılmayı bekleyen görünmez güçle pekiştirilmesidir. Negatif vizyon dualarına kapılmayın? Ne istediğinize odaklanın? Kurtulmak istediklerinizi öne koymayın? Karmaşık üstün başarıların temelinde ?´zihni olarak önceden prova edilmesi´´ yatar? Evdeki hesabın çarşıya uymamasının sebebi ?´zihni model´´ eksikliğinden kaynaklanır? Kelimelerin davranışlara etkisi üzerine? Duygular bulaşıcıdır? Başkalarının ruh halini değiştirme yeteneğimiz vardır. Başka bir bebeğin endişe içinde ağladığını gören diğer bebekler de ağlar? Sen gülümsediğinde tüm dünya seninle beraber gülümser?. Bir Tibet atasözü: ?´Hayata gülümsediğinizde, bir yarısı sizin öbür yarısı başka birinin yüzüne görünür.´´ İnsan beyni mutlu yüzleri yeğler, onları olumsuz ifadeli olanlardan daha kolay ve hızlı şekilde fark eder? Darwin, her duyguyu belirli bir şekilde davranmaya yönelten bir eğilim olarak görmüş: Korku; dönüp kaçmaya, Öfke; savaşmaya, Neşe; kucaklamaya? Sinirbilim artık gözlerin gönüllere açılan pencere olduğu yönündeki şiirsel fikre yakın bir şey söylüyor bizlere? Karanlık üçlüdürler: Narsist, şizofren ve psikopat? Sosyal çevreniz geliştikçe nezleye dahi daha az yakalanırsınız? Ne kadar çok dostunuz varsa ileriki yıllarda daha az fiziksel sorunlar yaşarsınız? Neşter de iğne de nezaket ve şefkatin eşliğinde daha az acı verir? Duyarsız mesajlar ölüm döşeğindeki insanlara bile hastalığın kendisinden daha fazla duygusal ıstırap çektirir. Örselenmiş durumdayken yoğunlaşamaz ve berrak biçimde düşünemeyiz? Kaygı düzeyi ne kadar yüksek ise beynin bilişsel verimliliği o kadar azalır? Panik, öğrenmeyi ve yaratıcılığı engeller? Kontrolden çıkmış duygular idraki engeller? Duygularını iyi okuyamayan ya da ifade edemeyen insanlar kendilerini sürekli engellenmiş hissederler... En çok önemsediğiniz insanlar bir çeşit iksir, durmadan yenilenen bir enerji kaynağıdır... İyimserlik gibi onun yakın akrabası umudun da şifa gücü vardır. Hayatımızdaki ilişkiler ne kadar anlamlı ise sağlığımız için o kadar önemlidir? Örgütlerde kelimeler... Kelimelerin duygu ve davranışlar üzerindeki etkilerini anlatmıştım... Bu bölümde de kelimelerin yol açtığı duygu ve davranışların örgütlerdeki etkisini çok özet olarak anlatacağım?