Nerede bir can ölse oralı olur yüreğim olmazsa zaten insan olmaz yüreğim der şair
Arkalarından bir çok şeyler yazıldı çizildi infazlarının yapıldığında Türkiye henüz televizyonla tanışmamıştı haberlerdeki isimleri şehir eşkıyaları idi radyodan hep bu söylemlerle isimlendirilmişlerdi birde anarşist lakaplı idiler yakalandılar yakalanacaklar çember daraldı binlerce ihbarlar baskınlar artık Türkiye Deniz Yusuf ve Hüseyinle yatıp Deniz Yusuf ve Hüseyin’le kalkıyordu.
Sonunda Şarkışla’da Deniz ve Yusuf yakalandı Hüseyin Kayseri’nin Sarız ilçesinde köyünde ele geçti. Uzun bir süreç başladı mahkemeler savunmalar suçlamalar mahkemenin vereceği kararı zaten biliyorlardı savunmanınsa anlamsız olduğunu devlet gücünü göstermek ibret olsun diye bir teklif bile götürdü yaptıklarımızdan pişmanız deyin devletten özür dileyin sizin idamınızı bir kere daha ele alalım teklifine hayır dediler. İdamları gençlere bir mesaj şeklinde gerçekleşti uslu durmayanın çizdiğimiz çizgilerin dışına çıkanın kellesi gider. Deniz’lerin idamı hiç bir zaman Deniz’lerin sonu olmayacak binlerce yıl önceki bilim adamının dünya dönüyor dedi diye satırın altına kellesi konmuş satırdan ve baltadan korkan bilim adamı önce dünya dönmüyor demiş affetmişler hadi git demişler tam kapıdan çıkarken geri dönüp dünya dönüyor iddiasını yenileyip satırın altına kafasını kendisi koyduğu için ölümsüzleşmiş Deniz’lerse bizler ölürüz ama binlerce yaşayan ve doğacak Deniz bu davanın sahibidir dedikleri için hâlâ yaşıyorlar.
Kayseri’de mahkemesi görülürken adliye kapısında bir kaç kez gördüm ve hatta Deniz’leri hücresinden alıp getiren bir astsubay ne zaman mahkeme için koğuşundan alıp kelepçelemeye gitsek Allah’ın mı kulun mu huzuruna gidiyoruz diye sorardı demişti. Eğer salgından dolayı tedbirler olmasaydı yarın Ankara Karşıyaka mezarlığında binleri Deniz’ler karşılayacaktı ama sıkıntı yok altı mayısta milyonların yüreği Ankara Karşıyaka mezarlığında atacak.