Osman Aydoğan


Çingeneler Zamanı -1-

 ‘’Çingeneler Zamanı’’ 1988 yapımı, müziklerini Goran Bregoviç’in yaptığı kült bir Emir Kustirica filmidir.


 ‘’Çingeneler Zamanı’’ 1988 yapımı, müziklerini Goran Bregoviç’in yaptığı kült bir Emir Kustirica filmidir. Filmde hep korkulan ve beklenen olur. Çünkü hayat basittir. Şimdi filmi burada bırakalım, mutat olduğu üzere kısa bir tarih turu yapalım… İbn-i Haldun (1332 – 1406), modern historiyografinin, sosyolojinin ve iktisatın öncülerinden kabul edilen 14. yüzyıl düşünürü, devlet adamı ve tarihçisidir. Arnold Toynbee, aradan geçen yüzyıllardan sonra onun için şöyle der: "Herhangi bir zamanda, herhangi bir ülkede, herhangi bir zihin tarafından yaratılmış en büyük tarih felsefesinin sahibi." Mukaddime ise İbn-i Haldun'un en ünlü eseridir. (Dergâh Yayınları, 2013) İbn-i Haldun, Mukaddime'yi büyük tarih kitabı yedi ciltlik ‘’Kitâbu’l-İber’'in birinci cildi olarak tasarlar. Ancak bu yedi ciltlik kitabın birinci cildi olarak planlanan "Kitab-ı Evvel", İbn-i Haldun henüz hayatta iken ‘’Mukaddime’’ adıyla sanki ayrı bir esermiş gibi anılmaya başlanır ve Haldun'un kendisi de bunu benimser. İbn-i Haldun, Mukaddime’de şöyle bir tez ortaya atar: Devletler de tıpkı insanlar gibi doğar, büyür, yaşlanır ve ölürler. İslam coğrafyasında kurulan devletler ortalama 120 yıl yaşarlar. Bir devlet kurulduğunda, şehirleşmiş medeni unsurlar yönetir, onun dışındaki bedeviler devlete karşıdır. Şehirleşenler zamanla mücadele etmeyi bırakır ve bedevilere yenilirler. Devlet yönetimine gelen bedeviler zamanla medenileşir, onların dışında yeni bedevi gruplar oluşur. Sonra yönetime yeniler gelir. Bu döngü her 20-25 yılda bir tekrarlanır. En çok dört ya da beş kez sürer, devamında devlet çöker. İbn-i Haldun bu süreci teorik kavramlarla bir sistem oluşturduğu tarihselci devlet kuramında detaylı şekilde anlatır ve devleti kuruluştan çöküş aşamasına kadar beş safhada inceler ve son safhasını da; sefahat, israf ve çöküş safhası olarak niteler. Benzer şekilde Thomas Hobbes de ünlü eseri Leviathan’da (Yapı Kredi Yayınları, 1993) bir devletin çöküşünü kısaca şu şekilde tarif ederdi: ‘’Yönetim ilkeleri zaman içinde değişebilir, hükumetler değişebilir, bakanlar değişebilir, insanların karakterini değiştiren gelişmeler olabilir, insanların tutkuları, düşünceleri, yaşları, sağlıkları değişebilir, egemenleri ve bakanları hep değişebilir. Bir yönetim bu değişimlerle, kimi zaman gururlu ve güçlü, kimi zaman ise zayıf, bazen aydınların, bazen ise cahillerin elinde olabilir; bir yükselir, bir alçalır, yeniden yükselir, baş aşağı gider ve bütün bu düzensiz git-gellerden sonra atılım gücünü kaybeder, duraklar, sonunda da dağılır ve biter.’’