Yaşı Cumhuriyetle beraber olan bu ülkenin yapı taşıdır CHP.
96 yıldır her türlü darbelere karşı ayakta kalabilmiş varlığını sürdürebilen tek siyasal partidir.
Hal böyle olunca bugün CHP´nin adına ve şanına yakışır bir yerde olmadığını görmek beni ziyadesiyle üzüyor.
Ne yazık ki son dönemde CHP iyi yönetilmiyor.
Zaten uzun yıllardır muhalefette olması bunun en açık delili olsa gerek.
Bu hususta eski defterleri karıştırıp moral bozmak istemem.
Bu günlerde yaşanan ´Diyarbakır anneleri´ meselesinden dolayı gündeme gelen HDP ile CHP polemiğine değinmek istiyorum.
Bu iş CHP açısından çok can sıkıcı olmaya başladı.
Diyarbakır annelerinin HDP önündeki haklı eylemleri her türlü siyasi düşüncenin ve politik mülahazaların üstündedir.
Denize düşen yılana sarılır misali...
Ciğeri yanan anneler haklı olarak HDP´yi asıl sorumlu bilmekte ve yavrularına kavuşmak için çareyi orada görmekteler.
Haksız da sayılmazlar.
Bunu bir kenara yazalım.
Ancaak...
Bana göre, bu işin tek sorumlusu ve çözüm yeri sadece HDP değildir.
Başta kırk yıldır ülkeyi yöneten iktidarlar ve halihazırdaki AKP iktidarı olmak üzere basını, STK´ları, muhalefeti ve toplumun tamamının sorumluluğu vardır diye düşünüyorum.
Burada iktidar annelerin yaşadığı acılar üstünden bu işi CHP ye havale etmektedir.
Ve CHP´ye saldırmaktadır.
Garip olan ise; varlığından gurur ve onur duyduğum CHP´nin mevcut yöneticileri ve medyada söz
söyleyen CHP´lilerde AKP´nin ekmeğine yağ sürmektedirler.
Bu haksızlığa su taşımaktadırlar.
Nasıl oluyor derseniz...
Tek kelimeyle...
Kenarından köşesinden dolanarak HDP´yi hak ettikleri biçimde ağzı dolusu eleştirmekten kaçınmak!
Bunun sebebi olarak, 31 Mart İstanbul seçiminde HDP oylarının millet ittifakına yönelmiş olmasının...
CHP´yi yönetenlerin HDP´li yöneticileri eleştiriden muaf tuttuğunu...
Yapılan tartışmalarda HDP´yi incitmemek gibi bir tutum içinde olduklarını gözlemliyorum.
Şunu ayırt edelim.
HDP´ye oy veren Kürt vatandaşlarımızı bu işin dışında tutuyorum.
Fakat...
Utanmadan, sıkılmadan, PKK´nın siyasi kanadı olduklarını, bebek katili Abdullah Öcalan´ın heykelini dikeceklerini, bas bas bağırarak teröristlere gerilla diyerek onları Kürt davasının meşru kahramanları gibi gösterenleri...
Daha dün ordumuzun şerefli generalleri Fetö´nün düzmece sahte belgeleriyle zindanlara
atılırken AKP iktidarıyla sevişen, AKP iktidarına destek veren HDP eş başkanları, milletvekili yönetici ve temsilcileri değil miydi?
Eğer ki...
İleride yapılacak seçimlerde gelecek oy kaygısıyla HDP´yi eleştirmekten kaçınıyorsanız çok yanlış yapıyorsunuz diyorum.
Ey CHP´li yöneticiler!
Kamuoyunun en hassas olduğu ve kırk yıldır akan kanın sorumluluğunu taşıyan HDP´ye ağzınız dolusu eleştirinizi rahatça yapabilirsiniz.
Böyle yapmakla; hem ´´Diyarbakır Annelerinin´´ hem tüm Türkiye´deki şehit annelerinin hem de tüm kamuoyunun yüreğine su serpmiş olursunuz. HDP´nin bu haliyle demokratik siyasetle hiç bir ilgisi yoktur.
HDP,yi yönetenler PKK ile iltisaklı olduklarını ve Apo dan talimat aldıklarını söylemekten
çekinmediği ve teröristlere gerilla diyebildikleri sürece...
CHP olarak sizden beklenen hiç bir hesaba bağlı olmadan layık oldukları ve hak ettikleri dilden konuşunuz!.
Bir vatandaş olarak benim CHP´den beklediğim budur.
Sağa sola kıvırmaya, lafı evelemeye gevelemeye gerek yok!.
Saygılarımla
