Osman Aydoğan


Çanakkale içinde aynalı çarşı


Çanakkale içinde aynalı çarşı Ana ben gidiyom düşmana karşı Of gençliğim eyvah Çanakkale içinde bir uzun selvi Kimimiz nişanlı kimimiz evli Of gençliğim eyvah Çanakkale üstünü duman bürüdü On üçüncü fırka harbe yürüdü Of gençliğim eyvah Çanakkale içinde toplar kuruldu Vay bizim uşaklar orda vuruldu Of gençliğim eyvah Çanakkale içinde bir dolu testi Analar babalar umudu kesti Of gençliğim eyvah Çanakkale içinde vurdular beni Ölmeden mezara koydular beni Of gençliğim eyvah Çanakkale köprüsü dardır geçilmez Al kan olmuş suları bir tas içilmez Of gençliğim eyvah Çanakkale´den çıktım yan basa basa Ciğerlerim çürüdü kan kusa kusa Of gençliğim eyvah Çanakkale içinde sıra söğütler Altında yatıyor aslan yiğitler Of gençliğim eyvah Çanakkale´den çıktım başım selamet Anafarta´ya varmadan koptu kıyamet Of gençliğim eyvah Bu türkünün kaynak kişisi İhsan Ozanoğlu, derleyeni ve notaya alanı da Muzaffer Sarısözen´dir. Bu türkü sanılanın aksine bir Çanakkale türküsü de değildir, bir Kastamonu türküsüdür. İnebolu limanından binlerce askerimiz savaş öncesi deniz yoluyla gemilerle İnebolu´dan Çanakkale´ye sevk edilmiştir. Bu nedenle de Kastamonu bu savaşta en çok şehit veren illerimizden birisidir. Bu türkü de Çanakkale´de şehit olan Kastamonulu bir asker adına yazılmıştır. Ancak Çanakkale Türküsü, sadece Çanakkale´nin, Kastamonu´nun değil Doğu´dan Batı´ya, Kuzey´den Güney´e bu coğrafyanın bir türküsüdür. Çanakkale Türküsü sadece 1915 yılının değil son bin yılın türküsüdür. Çanakkale Türküsü bir milli mutabakat türküsüdür. Anadolu insanının, bu insanın kaderinin türküsüdür... Cepheden cepheye sürülen Mehmetciğin türküsüdür... Bu türkünün doğuş zamanının harp öncesine ait olduğu düşünülmektedir. Çünkü daha Çanakkale savaşı başlamadan önce Çanakkale?de harbe hazırlanan Kastamonulu askerler tarafından bu Çanakkale Türküsü söylendiği bilinmektedir. Şöyle ki; Araştırmacı yazar Emrullah Nutku´nun ?´Çanakkale Şanlı Tarihine bir Bakış´´ isimli eserinde bir mektup yer almaktadır. Mektubu yazan Emrullah Nutku´nun kardeşi Seyfullah´tır. 1903 doğumlu olan Seyfullah savaşın arifesinde Çanakkale Sultanisi (lisesi) 1. sınıf öğrencisidir. Seyfullah, Çanakkale?den gönderdiği ve üzerinde 29 Eylül 1914 tarihi yazılı olan mektubunda şöyle der: ?´Sevgili Anneciğim, Canımıza tak diyen iki yıllık gurbet hayatından artık kurtuluyoruz. Sana ve aileme kavuşacağım için seviniyorum. Mektebimizi alıyorlar, hastane olacakmış, bizi de İstanbul´daki mekteplere dağıtacaklarmış. Hocalarımızın çoğu da askerlik hizmetine gidiyorlar, büyük sınıflar da gönüllü yazılacaklarmış. Bugün Türkçe hocamız sınıfa geldi, ama çok kalmadı, bize veda etti. Bize? ?Zamanı gelince cephede yapılacak vatan hizmetinin mektepte yapılan hizmetten kutsi olduğunu? söyledi. Birkaç günden beri Çanakkale sokaklarından askerler geçiyor. ?Çanakkale içinde Aynalıçarşı, Anne ben gidiyorum düşmana karşı? şarkısını söylüyorlar. At üstünde zabitler, top arabaları, mekkare ve deve kervanları sokağımızı doldurdu. Harp olacakmış. İngiliz ve Fransız harp filoları boğazın dışında dolaşıyormuş. Buraları bombardıman edeceklermiş. Bu bombardımanı görmek isterdim, ama yakında Çanakkaleden ayrılacağız. Ama size kavuşacağım ben. Beybabamın, sizin ellerinizi öper kardeşlerime selam ederim. Oğlunuz Seyfullah.´´ Mektupta da görüldüğü gibi daha savaş başlamadan bu türküden bahsedilmektedir. Ancak savaştan sonra da bazı dizelerin eklendiği düşünülmektedir, ´´Çanakkale´den çıktım başım selamet, Anafarta´ya varmadan koptu kıyamet´´ dizesi gibi... Çanakkale merkezindeki Aynalı Çarşı´nın yapımı ile ilgili kesin bilgiler olmamakla beraber II. Abdülhamid döneminde, 1889´da Çanakkale´nin önde gelen Yahudi ailelerinden Halyo tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Bir başka iddia da çok daha önceden yaptırılmış olan bu çarşıyı Halyo onarmıştır. Bu çarşının İstanbul´daki Mısır Çarşısı´nın küçük bir minyatür örneği olduğu bilinmektedir. Çarşıda sanılanın aksine evlerde kullanılan aynalar değil atlara takılan ve at gözlüğü denilen aynalar satılmaktaydı. Gelibolu çıkarması sırasında Quenn Elizabeth zırhlısının Çanakkale çevresindeki Türk tabyalarını bombaladığı sırada bu çarşı yıkıldığı daha sonra da onarıldığı bilinmektedir. Tüm şehitlerimize Allah´tan rahmet diliyorum?