Osman Aydoğan


Caligula (4)


Halkı için sık sık "korktukları sürece bırakın benden nefret etsinler" der. Caligula, kendinisini yaşayan bir tanrı olarak ilan eder? Caligula´dan önce, Augustus zamanında, özellikle İmparatorluğun batısında, tanrılaştırılmış bir imparator kültü oluşturulur ve teşvik de edilirdi. Ancak Caligula bu kültü hayal edilemeyecek bir noktaya taşır. Calligula kendisini bir tanrı gibi takdim eder, ardından da dalkavukça yöntemlerle huzurunda bulunanların kendisini benimseyerek onaylamalarını talep eder. Ve çevresindeki dalkavukları da bu tanrı kültünü onaylarlar. Tanrılaştırılmış İmparator kültünün doğası, imparatorun çevresindeki ruhun onore edilmesi iken bu kült doğrudan Caligula´nın kendisine tapınılmasına doğru değişir. Heykellerin başları, birçok kadın heykeli de dâhil Caligula´nın başıyla yer değiştirir ve Caligula bu tanrılara Helenistik yönetici kültüne benzer şekilde ibadet edilmesini ister. Yahudileri cezalandırmak için Kudüs Tapınağı´na kendi heykelinin dikilmesi emrini verir ancak bu emir yakın dostu Herod Agrippa tarafından durdurulur. Caligula´nın, bir imparator olarak özellikle Senato, soylular sınıfı, yöneticiler ve tiranlar düzenine karşı olan eylemleri sert olarak tanımlanır. Bu eylemler muhafızlar tarafından engellenen en az üç başarısız siyasi komplo girişimine neden olur. Ancak sonunda tıpkı Marcus Junius Brutus´un Julius Sezar´a yaptığı gibi, cumhuriyeti kurtarmak için korumalarının başı Cassius Chaerea tarafından baskısından usanan senatörlerin kumpası ve komplosuyla imparatorluğunun dördüncü yılında iken MS 41 yılında 29 yaşında iken öldürülür. Ancak bu suikastler, tiranlar eliyle çürütülmüş Roma Cumhuriyetini kurtarmaya yetmez. Zira hem Brutus hem de Cassius Chaerea, Cumhuriyet adına kahraman ilan edildikten çok kısa bir süre sonra bu kez "cumhuriyeti yıkmaya teşebbüs" suçlamasıyla karşı karşıya kalırlar ve öldürülürler... Gerçek nedir? Caligula hakkında anlatılanların çoğu bahsettiğim gibi rivayettir, dedikodur, söylentiden ibarettir. Ve bu söylentiler de git gide abartılarak iyice magazinleştirilir. Caligula her imparator gibi güç delisidir ancak abartıldığı kadar da deli değildir. Bu rivayetlerin, dedikoduların doğruluğu ne olursa olsun tarihçiler Caligula´nın imparatorluk için uygunsuz, yetersiz ve hazırlıksız olduğu konusunda birleşirler. Romalı ünlü hatip Crispus, Caligula için "dünyaya ondan daha iyi bir köle ve daha kötü bir efendi gelmemiştir" diye konuşur. Onun efendiliği güçsüzlere, kötülüğü ve küstahlığı Senato´ya, soylulara ve tiranlara ve köleliği ise Antik Roma´nın en büyük generallerinden biri olan ancak karanlık, münzevi ve kasvetli bir imparator olan Roma´nın 2. İmparatoru ve üvey babası Tiberius´a idi.