ERDİNÇ SANDALCI


BURUK SEVİNÇ, İKİ AYRI FENERBAHÇE


Fenerbahçe kendi evinde Zenitle oynadığı UEFA Avrupa Ligi Kupası ilk ayağı maçında rakibini ( 1-0 ) mağlup ederek , ikinci maç için avantaj sağladı..

Ancak bu oyun ve skor , ne rövanş maçı için nede bu hafta oynayacağı Konyaspor maçı için çok önemli bir avantaj ve ölçü olarak görülmemeli.. Tam tersi işi daha da ciddi tutup, her yönden çok daha iyi hazırlanıp maça konsantre olmak gerekir...

Maçı dikkatli, çıplak, tarafsız ve pususuz bir gözle izlediğimizde her iki yarıda iki ayrı Fenerbahçe seyrettik..

İlk yarıda maçı kazanmaya yönelik, büyük iştah, istek, arzu ve azim içersinde görülen, rakibi kendi sahasına hapseden oradan çıkarmayan, topa daha fazla sahip olarak oyunun hakimiyetini eline alan, rakibini çok iyi kontrol edip boş alan ve pozisyon üretmesine izin vermeyen , sahanın her yerinde kalabalık olup rakip takım üzerinde sürekli sonucu değiştirmek adına üstünlük sağlama düşünce ve çabası sonucunda ilk yarıyı Salamani´nin golüyle kapatan bir Fenerbahçe...

İkinci yarıya bir ikinci golle başlayacağı izlemini veren Fenerbahçe , sanki rakibiyle rollerini değiştirmişti.. Ayakta kalan, mücadeleyi bırakmayan üç dört futbolcunun dışında belirgin bir şekilde güç kaybı yaşamasından yararlanan Zenit takımı bir anda silkelenip , oyuna hakim olup oyun disiplininden de kopmayarak kendisine avantaj sağlayacak skoru değiştirmeye ve korumaya yönelik çabayı oyunun sonuna kadar devam ettirdi..Ve bunu da bir ölçüde başararak sahadan istediğini alarak ayrıldı...

Aslında kısır, sıkıntılı skorların artı sporcuların organizmalarında ki verimsel gücün,  takımın bütünlüğü içerisinde sınırsal değerlere çıkartılamaması , her takımın geleceği için büyük bir handikap olmaya devam edecektir...

Netice de futbolun çabukluk, çeviklik, seyir zevki veren temaşa ve netice oyunu olduğu unutulmamalıdır..

Laf ve mazeret üretme sanatı hiç değildir..

Gelecekte , Basketbolun tempolu heyecan veren elle oynanan şeklini , Futbolun ayakla oynanan şekli haline dönüştüremezsek eğer,  Futbolun " F " sinden bahsetmek ve bu durumu görememek biraz fazla iyimserlik olmaz mı ?..

Sonuç olarak her şeye rağmen Zenit karşısında üstün cansiperane bir mücadele örneği verip formasının hakkını veren SADIK , tecrübeleri ve PROFOSYONELLİK terbiyeleriyle oynadığı süre içinde ayakta kalan MOSSE, VALBEANU ve kaleci HARUN maçın kaderini belirleyen gecenin yıldızlarıydılar .....