Şaban Külhancıoğlu


BÖYLE HAYIRA HAYIR!


Deveye sormuşlar: ´´boynun neden eğri?´´ Deve cevap vermiş: ´´nerem doğru ki´´ diye. Deve misalinde olduğu gibi her işimizde bir riya ve istismar var. Bu hayır-hasanet işlerinde de dürüst olmadığımızı düşünüyorum. Evet,Kayserili olarak adımız ´hayırsevere çıkmış. Gerçi bu vaka tüm Türkiyeye mahsus bir durum olsa da Kayserililerin hayır- hasanet işlerinde pek mahir olduğumuz söylenir. Hastaneler,sağlık ocakları, okullar, çeşmeler yurtlar,camiler yaptırmayı,derneğe,öğrenciye fakir fukaraya yardım etmeyi kimselere bırakmayız vesselam. Bırakmayız bırakmasına da kazın ayağı hiç de öyle görünmüyor. Yanında çalıştırdığı işçinin aylığına 50 lira zam yapmaya eli titreyenler... İşçinin sigortasını,sağlığını göz ardı edenler... Konu hayır işi olunca kesenin ağzını sonuna kadar açıyorlar her nedense! Hiç düşünmeden gürül gürül paraları akıtıyorlar bu hayır işlerine. Acep niye ola ki? Her şey çok açık aslında. Yıllar önce şimdi rahmetli olan AKP´nin eski maliye bakanı Kemal UNAKITAN´ın televizyonda bir konuşmasını dinlemiştim. Aynen şu ifade ile Kayseri Hiltonda iş adamlarına sesleniyordu. ´´Arkadaşlar iyi güzel; işlerimiz iyi gidiyor,ihracat rakamlarımız pek güzel ama tüm bunların karşılığında vergi alamıyoruz.Ayıp olmuyor mu?´´ Ben rahmetli Kemal Unakıtanın yalancısıyım. Bana göre rahmetli bir acı gerçeği ortaya koymuştu kendi uslübünca. Unakıtan, iş adamlarımızın,büyük ve orta ölçekli esnafımızın yani sermaye sınıfının doğru dürüst gelir vergisi vermediklerini birinci ağızdan söylüyordu. Yıllardır bildiğimiz fakat dillendiremediğimiz bir konuyu dürüstçe ortaya dökmüştü. Bir asgari ücretlinin verdiği vergisinin bir sarrafın verdiği vergiyle aynı olmadığı... Ülkemizde bir genelev patronunun yıllardır vergi rekortmeni çıktığı hepimizin malümüdur. Normal vatandaşlar olarak içtiğimiz sigaradan,sudan,yediğimiz ekmekten kullandığımız yakıta kadar iğneden ipliğe vergi verirken... Birileri ´´devlete nasıl daha az vergi veririm´´ diye yüksek muhasebeciler tutarak... Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemesi Allahtan reva mıdır? Şimdi vicdan sahibi herkese soruyorum! Sen esas ödevini yapma! Sonra bu millete hayır yapmaya kalk! Ne anladık ki biz bu işten! (Bir Kayserili tekerlemesi aklıma geldi fakat yazamıyorum.) Falanca okulun,falanca caminin,falanca hastanenin üstüne isim yazdırmak güzel oluyor olmasına da... Bu iş vicdan terazisinde dengeleri bozuyor. Devlete hakkıyla vergi vermemek demek;amiyane tabirle fakir fukaranın tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını çalmak değil mi? Üstelik bu ülkede baklava çalan çocuğa 15 sene ceza verirken... Hem siz kimin hakkını kimden esirgiyorsunuz? Ben şahsen kimsenin rica minnet hayır-hasanetini istemiyorum! Kimse babasının kesesinden ülüfe dağıtıyor havalarına girmesin! Benim devletim güçlü olsun yeter ki! Devletim güçlü olunca görevlerini layıkıyla yapar. Okul, hastane,cami ve diğer ihtiyaçlarımı en güzel şekilde karşılar. Yeter ki herkes devletime vergisini eksiksiz ödesin. Bir taraftan veriyor gibi yaparak öbür taraftan malı götürmeyelim! Birbirimizi enayi yerine de koymayalım! Saygılarımla.