Siyah önlük beyaz yaka ya iskarpin ya Derinkuyu lastik yada naylon ayakkabı giydiğimiz yıllardı. Radyo tiyatrolarıyla akşamları vakit geçirdiğimiz milli bayramları iple çekip sınıfta şiir okuyup kurtuluş savaşını anlattığımız bazen de öğretmenden dinlediğimiz hele ki 23 nisanlarda geçit töreninde giyeceğimiz yavrukurt giysileri sembol Atatürk mizansenleri diğer okullardan daha görkemli olma uğruna öğretmenlerimizin gayretleri. Dini bayramlarda sabah gün ışımadan camide yer alma yarışımız alınan bayramlıkları giyip toplayacağımız şeker ve harçlıklarla sinema izleme hayalimiz Fatih Sultan Mehmet gibi yada Alpaslan gibi savaş meydanlarının efendisi olmak için kurulan hayallerimiz ne olacaksın dendiğinde üç şeyi tercih ederdik. Ya subay ya öğretmen yada doktor derdik ama hepimizin amacı devlete hizmetti marşal yardımı süt tozunun okullarda gazocaklarında süte dönüştürüp evden getirdiğiz zeytin yada ekmek arası çamanla içtiğimiz günlerdi. Yumurtanın kuzu niyetine yendiği yıllardı hiç birimiz Himen yada Voltron olmazdık çünkü onlar gavurdu Teksas tommiks okurduk kovboyluk iyiydi ekmeği yere düşürdüğümüzde üç kere öper alnımıza götürür sonra yerdik. Yerde ekmek parçası gördük mü alır duvar kenarına korduk ezan sesi duyduk mu mutlaka aziz Allah der ama manası da bilmezdik. İstiklal Marşı okundumu yerimize çakılırdık Kurtuluş Savaşı filmleri izlerken Türk bayrağının düşman karargahına dikildiği an ayakta alkışlar Mustafa Kemal´i gördük mü saygıdan gözlerimiz yaşarırdı. Gazete okumak bir ayrıcalıklı gazetedeki karikatürler ve çizgi romanlar gözümüzün içene girerdi. Merak ediyorum biz mi yanlış yapıyorduk şimdiki nesil mi doğruyu yapıyor? Sorsam şartlar değişti şimdi böyle deniyor ama Avrupa görenler diyor ki bir İngiliz doğumundan ölümüne kadar bir İngiliz geleneğince yaşıyor ama bilimin en büyük takipçisi yozlaşmadan yobazlaşmamadan saptırmadan dininin en ulu bekçisi . Yani sorun bizim kuşakta mı yada başka sorunda mı? Ya git işine Oğuz Gümüşkaynak yaşamana bak sana dokumayan yılan bin yaşasın diyecemde ?
