Osman Aydoğan


Bir sabiyyenin ?´Gözyaşları´´ (2)


?´Söyletme´´ isimli şiirinde o günlerdeki acısını anlatır: Söyletme beni derdim büyüktür Ümidim, gönlüm çoktan sönüktür Hayatım bana bir koca yüktür. Gönül bağında baykuşlar öter. Aşk rüya imiş gördüm, uyandım; Muhabbet baki kalacak sandım; Beyhüde yere ateşe yandım; Bu acı bana ölümden beter. İhsan Raif Hanım, bu ani ölümden kısa bir süre sonra İsviçre´de Şahabettin Süleyman´la birlikte tanıştıkları sonradan Müslüman olan ve adını Hüsrev olarak değiştiren Bell adında Strasburglu bir şairle dördüncü evliliğini yapar. Son eşiyle İsviçre´de yaşayan şair, Fransa ve Belçika gibi Avrupa ülkelerini de gezer. Son yolculuğu ise tedavi için gittiği Paris´te geçirdiği bir apandisit ameliyatı sırasında 1926 yılının Nisan ayında kırk dokuz yaşında iken vefat eder. Naaşı Türkiye´ye getirilerek Rumelihisarı Kabristanı´na defnedilir. İhsan Raif Hanım yalnızca şiir yazmakla kalmaz, şiirlerini besteler, piyanosunun başına geçip bestelediği şarkıları da seslendirir. Güfte ve bestesi kendisine ait on dokuz yapıtı saptanmıştır; ayrıca başkalarının da bestelediği manzumeleri vardır, çoğu, şairin adı anılmadan seslendirilmektedir. İlk defa Kenan Akyüz, 1958 yılında yayımladığı ?´Batı Şiiri Tesirinde Türk Şiiri Antolojisi´´nde ?´Gözyaşları´´ndan seçilen on bir şiiri antolojiye alır. Akyüz´e göre İhsan Raif, Türk kadın şairlerinin en lirik olanıdır. Bilinen eserleri; ?´Ey Ehl-i İslâm, Muhterem Askerlerimize Hediye´´ (1912), ?´Gözyaşları´´ (1914) ve ?´Kadın ve Vatan´´ (1914)´dır. İhsan Raif Hanım´ın yayımlanmış ve yayımlanmamış tüm şiirleri ancak 2001 yılında Cemil Öztürk´ün yayımladığı çalışmayla edebiyat tarihine kazandırılır. (Dr. Cemil Öztürk, İhsan Raif Hanım, Yaşamı, Sanatçı Kişiliği, Yayımlanmış ve Yayımlanmamış Bütün Şiirleri, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, 2001) Bu tarihten önce ise 1987 yılında Kültür Bakanlığı "Türk Büyükleri" dizisinden Hüveyla Çoşkuntürk, yaşamı ve şiirlerinden oluşan bir seçki yayımlamıştır. (Hüveyla Coşkuntürk, İhsan Raif Hanım, Kültür ve Turizm Bakanlığı Türk Büyükleri Dizisi 51, 1987) Ancak hayat hikâyesini roman şeklinde anlatan tek eser 2008´den itibaren Şişli Kaymakamlığı görevini yürüten Mehmet Öklü tarafından kaleme alınan ve bir bestesi de yapılan bildiğimiz bir şiirinin ilk dizesini de ad olarak alan kitaptır: ?´Kimseye Etmem Şikâyet´´ (Doğan Kitap, 2013) Günümüzde Şişli Kaymakamlığı binası olarak kullanılan bina İhsan Raif Hanım´ın babasına ait Taş Konak´tır. Kaymakam Mehmet Öklü de bu konağın hikâyesinden yola çıkarak İhsan Raif Hanım´ın hikâyesine ulaşır ve onu romanlaştırır. Ve kitaba ismini veren şiirin konusu da İhsan Raif Hanım 13 yaşındayken bu konakta geçer ve hazin bir hikâyedir. İhsan Raif Hanım yukarıda anlattığım gibi iyi bir eğitim almıştır. Naiftir, her kadın gibi incedir, narindir, duygusaldır, her şair gibi içlidir, hassastır, derindir. Öyküsünü anlatmadan, yaşamında nasıl bir ıstırap çektiğini anlayabilmek için kaynağını bilmediğim bir söze yer vermek istiyorum: ?´Tohum ne kadar güçlü ise, uygun olmayan bir toprağa düştüğünde kendine vereceği zarar da o kadar büyük olur.´´ Hiç de kendisine uygun olmayan bir toprağa düşen İhsan Raif Hanım için de bu böyle olur... O güçlü tohum hep kendine zarar verir. İhsan Raif Hanım için o uygun olmayan toprak bir kurt gibi için için kemirir kendisini, yer bitirir, tüketir? Bundan sonra İhsan Raif Hanım´ın hikâyesini Mehmet Öklü´nün kitabından şöyle özetleyebiliriz: Şiirin, musikinin, edebiyatın tozpembe ikliminde hür ufuklara kanatlanırken hayatın ona hazırladığı başka bir sürprizden habersizdi İhsan. Taş Konak onun hayallerinin mabedi bir sırça köşke dönmüşken, taş atılan bir cam gibi dünyası tuz buz olacaktı. Nasıl mı? İşte o Taş Konak´taki hayal dünyasında bir gün, kardeşi Belkıs´la beşinci kattaki çocuk odasında oynarlarken, odanın kapısı aniden, gürültüyle açılıverir birden. Hayatında hiç görmediği ve tanımadığı bir adam girer içeriye. Belli ki niyeti kötüdür. İhsan Raif Hanım´ı kaçırmak için gelmiştir. Teşebbüs de eder, ama çocukların korkulu çığlıklarıyla, geldiği gibi koşar adım iner merdivenlerden ve gözden kaybolur. İhsan Raif Hanım´ın hatıralarında ?Arap bacıların komplosu? olarak anacağı olayda içeri dalan ve İhsan Raif Hanım´ı kaçırmaya kalkışan adam Reji memuru Mehmet Ali´dir. Mehmet Ali´nin maksadı ?karalar çalarak? küçük İhsan Raif Hanım´ı evlenmeye mecbur etmektir.