ERDİNÇ SANDALCI


BİR GÜZEL İNSAN PORTRESİ...


Sarı saçlı, mavi gözlü, temiz kalpli ,dost yüzlü, hatta dosttan da öte can kardeşim Hakan Laçin.. Şu an şeklen uzaklardayım ama , ruhumun her zaman senin O Asil ve Soylu Ailenin yanında olduğumu sende çok iyi bilirsin.. Muhterem Annenizin aramızdan ayrılışının üçüncü senesinin yıldönümü olan bugünlerde , Ailemin her ferdi ile senin O çok hassas ve duyarlı kalbinle beraber olup hem Melek yüzlü ANNEN TULGA LAÇİN , hem de kalbi iyilik ve güzelliklerle dolu Baban Alb. AVNİ LAÇİNİN huzurunda saygı , sevgi ve Şükranla eğiliyoruz. Hassas ve duyarlı bir yüreğe sahip insanlar için acı çekmek elbette ki kaçınılmazdır. Ancak hayatın devem etmesi sevdiklerinizin ( Anne ve Babalarımızın ) geride bırakmış oldukları çocuklarının da mutlu , huzurlu bir yuvaya kavuşmuş olduğunu hissetmeleri ve görmeleri onların da yattıkları yerde rahat ve huzur içinde uyumlarına vesile olacaktır.. Yorulduğunun farkındayım. Onlar yerleri kolay kolay doldurulamayacak değerlerimizdir. Samimi olmamız lazım ki , bir gerçeği de görebilelim. Pek çok İnsan bizleri Annelerimiz ve Babalarımız gibi içten gelen bir hisle sevmezler, çıkarları için seviyor gözükürler. Zaman zaman mesajlarından gönül yaralarının da seni yıprattığını düşünüyorum. Aynı hassasiyet ve duyarlılığı göremediğinde boş vermeyi bilememişsin. Takılma fazla.! Hayat her şeye üzülecek kadar uzun değil. Hayatı da insanları da akışına bırakmak gerek bazen. Sen ne kadar çabalarsan çabala , her şey olacağına varıyor zaten. Seni çok uzun yıllar öncesinde tanıdım. Mutlu olmaya ve yuva kurmaya en fazla layık olan bir dost kardeşimizsin. Senin bu durumun beni , seni çok seven bir Ağabeyin olarak çok ama çok üzüyor.. Seni uzaktan izlemek ve takip etmek duyarsızlığım anlamına gelmesin sakın.. Sana naçizane bir hatırlatmam olacak, Ailenizin güvenilir bir ferdi olarak.. Bekârlığın Sultanlık olduğunu savunanlardan ve tavsiye edenlerden yana asla olmamışımdır. Bunlar aldatmaca ve kandırmacadır. Şu yaşa geldim, benden geçti , treni kaçırdık gibi sözler başı boş sözler olup arkasına sığınılacak olan doğru ve sağlıklı sözler değildir. Eğer insan yaşıyorsa, düşünebiliyorsa hangi yaşta olursa olsun , o halde "Yuva Kurmak adına " bende varım diyebilmelidir... Umutsuzluğun, yalnızlığın uzun süreliğinin sonu doğabilecek rahatsızlıklara davetiye çıkartmaktır. Mutluluğun yaşla alakası yoktur. Evlilikte mutluluğun sırrı ve pek çok tarifi olabilir. Ama bize göreliği ÖZE SADAKATTİR.. Ruhun ve kafanın içinin güzelliğine aykırı güzellikler beni hiç ama hiç etkilememiştir.. Çünkü , sevdiğimiz insanın Varlığı , ruhun ve kafasının içinin güzelliği hayat arkadaşlığının sağlıklı sürdürülebirliğinin ve mutluluğunun bence en önemli mihenk taşıdır.... Facebook taki mesajlarından hayal kırıklıklarının, seni ne kadar yıprattığını üzülerek izliyorum. Derin bir yara almış " SERÇE KUŞUNUN " serzenişleri gibi geliyor bana. . Çok üzülüyorum.. Ama YARADANIMIN, sevecen bir KUŞ , sevecen bir ÇOCUK KALBİ taşıyan bu güzel İNSANIN karşısına , yarasını pansuman edip ona merhem olacak , helâl süt emmiş bir hanımefendiyi karşısına çıkartması , kalbimin en samimi dileği olacak.. Haddimi aştıysam AFFOLA.. Dost acıda söyler, tatlıda ..