Osman Aydoğan


Bir çift güvercin havalansa? (1)


Şair Melih Cevdet Anday´ın Zülfü Livaneli tarafından da bestelenen ?´Anı´´ adlı güzel şiiri vardır? Şiirin adı ?´Anı´´ ama ben bu şiiri hep ilk dizesiyle hatırlarım: ?´Bir çift güvercin havalansa´´? Gelin önce şiiri okuyalım? Bir çift güvercin havalansa Yanık yanık koksa karanfil Değil bu anılacak şey değil Apansız geliyor aklıma Neredeyse gün doğacaktı Herkes gibi kalkacaktınız Belki daha uykunuz da vardı Geceniz geliyor aklıma Sevdiğim çiçek adları gibi Sevdiğim sokak adları gibi Bütün sevdiklerimin adları gibi Adınız geliyor aklıma Rahat döşeklerin utanması bundan Öpüşürken bu dalgınlık bundan Tel örgünün deliğinde buluşan Parmaklarınız geliyor aklıma Nice aşklar arkadaşlıklar gördüm Kahramanlıklar okudum tarihte Çağımıza yakışan vakur, sade Davranışınız geliyor aklıma Bir çift güvercin havalansa Yanık yanık koksa karanfil Değil unutulur şey değil Çaresiz geliyor aklıma. 01 Nisan 2018 günü kaybettiğimiz büyük şair Ülkü Tamer ´´Şiir için cevaplar´´ isimli şiirinde ´´Şiir ölümün gölgesidir, yaşamanın örtüsü. Çocuğun savunmasıdır şiir´´ diye ifade ederdi... İşte bu şiir tam da böyle bir şiirdir... Niye mi? Öyleyse gelin şimdi şiirin hüzünlü hikâyesine gidelim? II. Dünya Savaşı´nın ardından ABD yıllar süren bir döneme; "soğuk savaş" dönemine girer. 1950´li yıllarda ABD; komünist avcısı faşizmin, gericiliğin, McCarthy´nin, Sovyetler Birliği´ne karşı kışkırtmaların, Kore Savaşı´nın, aşırı silahlanmanın ABD´sidir. Bu dönemde ABD´de ekonomik krizin yol açtığı yoksulluk ve faşist eğilimlerin yaygınlaşması komünist hareketi güçlendirir. ABD Komünist Partisi´nin 1930´da 7500 üyesi varken, bu sayı 1939´da yaklaşık 100.000´e çıkar. Hükümet, McCarthy gibi faşist politikacılarının onayıyla ülkede bir korku iklimi yaratır. Bu korku ikliminin ismi "komünizm"dir. Kısa süre içerisinde "polis devleti" önlemleri uygulamaya konulur. Adalet sistemi de buna uydurulur. Bu durum tüm ABD´lilerin özgürlük ve temel anayasal haklarını tehdit etmeye başlar. ABD bu dönemde dünyada atom bombası tekeline sahiptir. II. Dünya Savaşı sırasında Japonya´nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atom bombaları atarak dünyaya da korku salmışlardır. Bu nedenle ABD´nin kendi dışındaki tüm dünyaya karşı büyük bir özgüvenleri vardır. Fakat 1949 yılında Sovyetler Birliği ilk atom bombası denemesini yapınca ABD´nin fiyakası bozulur, tekeli kırılır, özgüveni sarsılır ve bu alandaki politikaları iflas eder. Yaşanan teknolojik yenilginin örtbas edilmesi için ABD´nin bir komploya ihtiyacı vardır. Komplonun amacı; Sovyet atom araştırmalarının temelinin sosyalist bilginlerin başarıları değil de ABD´den çalınan bilgiler olduğunun kamuoyuna gösterilmesidir. ABD´inde mutlaka Sovyetler Birliği´nin casusları olmalı ve bu casuslar sırları Sovyetler Birliği´ne kaçırmalıydılar. Çünkü ABD kendi dışında kimsenin atom bombası yapabileceğine inanmıyordu. Aynı günlerde FBI´nin denetimi altında ve Senatör McCarthy yönetiminde ülkede büyük bir oyun sahnelenir: "ABD´de bir Rus casusluk ağı vardır, yoksa bile yaratılmalıdır." Bu maksatla özellikle komünistlere, solculara ve ilerici insanlara karşı bir cadı avı başlatılır. Komünistlere ve ilerici insanlara karşı başlatılan bu cadı avında 6000 FBI elemanı, 1800 Adalet Bakanlığı memuru, 22000 ABD Silahlı Kuvvetlerinin güvenlik elemanı, 16000 Maliye Bakanlığı memuru ve 7000 diğer hükümet kurumlarının güvenlik elemanı kullanılır. Binlerce ABD´li siyasi düşüncelerinden dolayı mahkûm edilir, hapse girer, işlerini yitirir ve bir daha iş bulamazlar. ABD Komünist Partisi Politbürosu´nun 12 üyesi tutuklanır, bunlardan 10´u 5´er yıl ağır hapis ve yüksek para cezalarına çarptırılır. Yüzbinlerce insan "ABD´ni yıkıcı faaliyetlerden koruma" adına fişlenir, suçlanır ve hapse atılır. Bu dönemde ABD Komünist Partisi (CPUSA) üyesi olan Julius ve Ethel Rosenberg çifti örneğinde olduğu gibi bazıları da katledilir. Julius ve Ethel çifti, bu kampanyaya bağlı bir komplo ile tutuklanır. Rosenbergler Sovyetler Birliği adına casusluk yapmakla ve atom bombasıyla ilgili bilgileri Ruslara vermekle suçlanırlar ve sonuçta da tarihe hukuksuzluğun en büyük örneklerinden biri olarak geçen bir mahkeme sonucunda da idama mahkum edilirler.