Barış kelimesini rafa kaldıralı 15 yılı geçti. Mustafa Kemal´in ?yurtta sulh cihanda sulh? söylemini çocukken ilkokulda bile açıklamasını yapın diye öğretmenimiz ders verirdi. Bizde küçücük yaşımıza rağmen beynimizin gücü yettiğince düşüncelerimizi defterlerimize yansıttırdık. Tabiki bizim çocukluğumuzda hiç bir lider ne etrafındaki komşu ülkelere nede Avrupa´daki ülkelere yada bir yerlerimizi yırtsak gitmekte zorlanacağımız okyanus ötesi ülkelerle kavga olmazdı . Heleki kolay kolay hiç bir ülkeye parmak sallamazlardı savaşırken bile barışı arayan ülkeyken barışık olduğumuz ülkelerle bile anında savaşa dönüşen politikalar izliyoruz. Özal´ın yanlış politikalarıyla başlayan Bulgaristan kriziyle bir koyup beş alacağız diye söylemlerde bulunduğu körfez savaşı yani barışçı yollar izleyip barışın mimarı olacak ülkeyken savaşın mimarı olan ülkeye dönüşmek bir şeylere alet olmak bir koyup beş alacağız diyen Özal´a rahmetli Erbakan´ın savaşta akan hiç bir çocuğun göz yaşı milyarlarca varil petrolden kıymetli değil sözü bu kargaşada duyulmadı. Bulgaristan krizinde de Körfez savaşında da sadece babayı aldık. Zararlı çıktık adamlar hızını alamadı demokrasi yoksunları okyanus ötesindeki ülkelerde bile dövüşüp ya kovuldular yada dönüp ülkeye geldiklerinde arkalarından cezai işlem teskereleri geldi. Oysaki Mustafa Kemal´in yurtta sulh cihanda sulh sözünü de kavga medeniyetin bittiği yerde başlar söylemleri unutulacak sözlermiydi yinede barışın hakim olduğu hiç bir çocuktan bir damla kanın akmayacağı bütün dünya halklarının barış ve özgürlük içinde yaşayacağı bir dünya görmek dileğiyle.
