ERDİNÇ SANDALCI


BABA CAN SOHBETİ


Hüzün düşkünü bir İNSAN değilim ama , elektrik yüklü, karanlık ve kasvetli havalar ister istemez hüzünlü bir ortama sürüklüyor insanı.. Sanki Pozitif enerjinizi içinizden söküp almak istercesine.... Bu sıkıcı atmosferden nasıl kurtulmayacağım diye hayıflanırken , o an kızımın bizlere yıllar öncesi yaşatmış olduğu mutluluk ve gurur tablosu gözümün önüne geldi.. Duyarlı ve sorumlu bir Baba olarak, kızımın dünyaya gözünü açtığında şahit olamadığı o günkü duygularımı tazeleme ihtiyacı duydum her nedense.... Bizim canımızdan öte sevdiğimiz biricik yavrum.. Sen doğduğun gün bize, var olan mutluluğumuza daha büyük mutluluk, huzur ve neşe kattın.. Biz sizinle birlikte hayata sıkı sıkıya bağlanıp, tutunduk.. Sen bizim huyumuz ve karakterimizin, bu özelliğimizi taşıma yönündeki kararlı duruşundan büyük bir mutluluk duymaktayız.. Aynı zamanda Evimizin neşesi, gönlümüzün sultanı, Sevgi kelebeği ve dünyalar güzeli BEBEĞİMİZSİN..... Hep senin yanında olamayabilirim.. Ruhum seninle olsa bile, kimbilir belki erken veda edebilirde bedenim...Dünyanın binbir türlü hali ve İnsanların binbir türlü yüzleri var olduğunu unutma kızım...İnsanlara adım atmadan önce emin ol kızım.. Samimiyet ve içtenliklerinden , dürüstlüklerinden vede gizlediklerinden... Dostun az, mesafen ise çok olsun insanlarla.. Bana sarıldığın gibi kendine de sarılmayı öğren.. Her canın yandığında bana koştuğun gibi , ayakta kalıp, durmayı da öğren... Sana iyiliği, güzelliği ve Sevgiyi anlattığım kadar, belki anlatamadım kötülüğü ve çirkinliği...Nasıl anlatayım ? bu kavramlar hiç içimde yeşermediler ki...Bana da anlatmadılar ki... Sevginin , dostluğun güzelliğinden ve yüceliğinden başka şeylerinde olduğunu... Ama sen, sen ol kuvvetli hislerine güven kızım.. Şüphe duyduğun her şeyden......