Oğuz Gümüşkaynak


Arnavutluk Makedonya


Yukarda ismini saydığım bu iki ülke bizim ülkemizin illerinden bir çoğundan küçük ama her ne hikmetse biri Galatasaray´ı biri de Fenerbahçe´yi eledi. Bir yerde bir eksik var var olmasına da eksiği spor yazarları görüyor seyirci görüyor bir tek teknik adamlarla futbolcular görmüyor her ne hikmetse. Yabancı futbolcunun iyisi yerli futbolcunun en üst düzeyi bu iki takımımızda ama yerliler yabancılara mı yabancılar yerlilere mi zarar veriyor anlamak son derece güç. Bir yerde mi eksik var yoksa bütünün tamamında mı eksik var anlamadık gitti. Kayserili tabiri ile bu gavur iyi gavur diyorlar bu yerlide gavur gibi oynuyor ağa diyorsun yerlide yabancıda Avrupa kupalarında futbola Fransız kalıyor en az Avrupa kupalarında yarı final beklerken Avrupada eleme turlarının ilkinde sen git kendi liginde oyna deyip mars olan adamın koluna tavlayı nasıl veriyorlarsa öyle muameleye tabi oluyor takımlarımız. Sadece kendi çöplüğünde ötüyor sonra siz bize güldünüz ne hale geldiniz diye gülüyoruz ağlanacak halimize gerçek olan tencere misali senin tencere dibin kara seninki benden kara. Avrupalı aynı sporcuyla niye başarılıda biz başarısız bence eksik idareci anlayışından kaynaklanıyor. Doğru kişiler işin başında değil kulüpler ehil adamların elinde hiç değil herkes parası kadar konuşuyor herkes futbolu futbolcudan da teknik adamdan da iyi biliyor bu ülkede. Niye çok antrenör değişir idareci kendi başarısızlığını en kolay teknik adama yıkar teknik adamın geleceği yada kulüpte ne kadar görev yapacağı yöneticinin iki dudağı arasında. Antrenör tribüne oynamak zorunda oysaki temelde antrenör ve sporcular değil idarecilerde eğitilip seminere tabi tutulmalı sorun burada aranmalı derim benim görüşüm bu siz ne dersiniz?