Ülkemde yakın zamana kadar bakanlık yapan Ali Babacan´ı bakanlık ve başbakanlık yapan Ahmet Davutoğlu´nu iyi tanırsınız değil mi? Suriye´ye ilk bombanın düştüğü gün milyar dolarlar ülkemin kasasında olacak diyen Ali Babacan´ı hatırladık değil mi? Oysaki insan olana göre bombaların altında ölecek çocuklar analar yaşlılar hiç biri ama hiç biri milyar dolardan daha kıymetli olamazdı. Evet bombalar düştü ama milyar dolarlar kasamıza gireceği yerde kasamızdan gitti. Ahmet Davutoğlu´nu nasıl bilirdiniz? Ülkenin bu hale gelmesindeki dama taşlarından biri reisine sonuna kadar yalakalık yaptı ama yaptığı ne yalakalık nede riyakarlık Davutoğlu reisin gözünde Binali Yıldırım kadar değerli kılmadı ve hatta reisin Davutoğlu´nu aforoz edip partiden de hükümetinde dışarı attığında hemşerisi Konyalılar bunun hesabını sorar diye beklenirken Konyalılar bile Davutoğlu´na sahip çıkmamıştı. Duyuyoruz ki Türk siyasetine ve devlet yönetimine sözde hizmet etmiş eski siyasetçiler parti kuruyormuş. Ayrı ayrı iki partimi yada ikisi birden tek partimi zaman gösterecek düşünür ne güzel demiş bir yerde küçük adamların gölgesi büyüyorsa orada güneş batıyor demektir. Bunlar hiç lider olmamış kişiler güçlerini nereden alıyorlar bilemem bu ikili parti kurmanın lider olmanın yolunu da bilip ince eleyip sık dokuyup ülke yönetimine talip olacaklarsa tamam ama lideri halk yaratır. Son yıllarda ülkemde halkın yarattığı iki lider vardır biri Meral Akşener diğeri Ekrem İmamoğlu. İlk bombanın düştüğünde milyar dolarlar kasada diyen kişiye rahmetli Erbakan´ın cevabı hiç bir çocuğun bir damla göz yaşı milyarlarca petrol varilinden daha kıymetli değildir diye nasihatte bulunmuştu. Davutoğlu´mu bir türkü öldürmek bin kafiri öldürmekten daha kıymetlidir diyen Said´i Nursi´yi Tunceli cem evinde saatlerce öven ısrarla Tunceli değil burası Dersimdir diye söylemlerde bulunup reisi tek adam yapma uğruna Türk halkına ve Türklüğe Türk düşmanları ile birlikte hareket etme söyleminde ve eyleminde bulunup binlerce zeytin ağacını kestirip zeytin yağı içki sofralarında meze olarak kullanmaktan başka bir işe yaramıyor deyip bir çok ülkede makine yağı olarak kullanılan Ayçiçek yağına muhtaç eden kişi değil mi? Şimdi benim halkımın kafası karışacak diyeceksiniz ki karışsa ne olur karışmasa ne olur. Çorumlu İstanbul´a gitmiş bakmış bir dükkanın önü kuyruk var. Ne satılıyor diye sormuş kuyruktaki kişiye kuyruktaki kişi demiş ki leblebi merak etmiş leblebiyi sıraya girmiş sıra kendine gelince leblebiyi görmüş leblebiye demiş ki ektiğim nohut diktiğim nohut lan İstanbul´a gelince leblemi oldun
