Şaban Külhancıoğlu


AKIL ON PARA ETMEZ...


Kafatasımızın içinde bir et parçası olarak duran beynimizin ne işe yaradığı hepimizin malumudur.

Akıl ,zeka, düşünce, fikir, y orum gibi insana mahsus bütün değerli özellikler bu merkezin ürünleridir.

Bilimsel literatürde akıl; idrak edebilme ve düşünme yetisi olarak tarif ediliyor.

Bazı bilim adamlarına göre kimi hayvanlardaki akıl düzeyinin insanlardan aşağı kalır olmadığı da iddia ediliyor.

Akıl gibi bir hazineyi bazı hayvanların bizden daha da iyi kullandıklarını gözlemlemişler.

Mesela...

Cüce İpek Maymunu, halka kuyruklu Lemur, Kuyruklu Ağaç Sivri Faresi gibi hayvanların insan beyninden daha fazla enerji harcadıkları keşfedilmiş.

Zeka dediğimiz şey de aklın ne kadar değerlendirilmesi anlamına geliyor.

Allahu-Teala, beyin tekamüllerinde fiziki sorun olanlar (şizofren) hariç; biz insanları akıl denen bu kıymetli hazine ile mücehhez kılmış, şereflendirmiş.

Ancak...

Günümüzde onca akla aykırı yaptığımız ve sonuçlarını yaşamak zorunda kaldığımız olayların altında yatan şey ise...

Aklımızı nasıl kullandığımızla ve aklımızı nelerle meşgul ettiğimizle ilgilidir diye düşünüyorum.

Bunlarda olumlu fikir, sağlıklı düşünce, insanlığın yararına bilgiler olabilir.

Eğer ki...

Bir insanda fikir, düşünce zihni berraklık  sağlıklı olursa akıl güzel şeyler üretebiliyor.

Hem kendine hem ülkesine hem insanlığa... 

Örnek...

Kimse kaşığı burnuna sokmaya çalışmıyor ama...

Düşünce kirliliği ve zihinsel alaboralar; bırakın kaşığı burnuna sokmayı...

Kendi çocuğuna dahi akla ziyan muameleleri yaptırabiliyor.

Mesela; dünyayı kan gölüne çeviren milyonlarca insanın ölümüne sebep olan Adolf Hitler´e akılsız diyebilir miyiz. 

Geçtiğimiz sezon Müge Anlı´nın programında Palu ailesinin dehşet verici olaylarını izleyince insandaki aklın iyi fikirlerle beslenmediği zaman bir işe yaramayacağı...

Hatta..

Zararlı olabileceğini düşünmeye başladım.

Programdaki olayda aile içinden hasta düşünceli fakat çok akıllı biri(ailenin damadı)...

Ailenin bütün fertlerini(kaynana, baldızlar, kayınlar ve küçük çocuklar) ´size büyü yapmışlar, içinize cinler girmiş´ diyerek ailenin tamamına, tecavüzden tutun, cinayet ve her türlü insanlık dışı muameleleri yapmış.

Ailenin uğradıkları maddi kayıplar bu yaşananların yanında çok hafif kalıyor.

Ailenin bütün fertleri de bu düşünce kirliliğinin (büyü, ihir, cin. v.s)-İslamda yeri olmayan- etkisine girerek bütün bu olanlara tepkisiz kalmışlar.

Bu korkunç olay beni akıl hususunda yeniden düşünmeye sevk etti.

Aklımızı sağlıklı fikirlerle ve düşüncelerle beslemeliyiz.

Eğer...

Pozitif bilimden, çağdaş ilkelerden, sağ duyudan ve insani hassasiyetlerden uzak hasta ,kirli ve karanlık düşüncelerle aklımızın üzerini örtersek...

Sonumuz çok hazin olaylara gebe kalabilir.      

Kavgasız, barış içinde, adil ve huzur içinde bir hayatı elde etmek hiç uzak değil.

Yeter ki...

Var olan aklımızı güzel ve aydınlık düşüncelerle donatmaya çalışalım.

Yani...

Zihin dünyamızı berrak tutalım.

´´Allah herkese zihin berraklığı versin´´

Saygılarımla.