Osman Aydoğan


Ahmet Hâşim (7)


Düzyazıda Ahmet Hâşim Şiiri söz ile mûsiki arasında, sözden ziyade mûsikiye yakın tarif eden Hâşim kelimelerini de buna göre seçer, itinayla konuşurmuş. Günün birinde Ahmet Hâşim tıraş olurken bir yandan da berberine bir şeyler anlatıyormuş. Berber bir vakit sonra: "Beyefendi söylediğiniz her kelimenin manasını biliyorum. Fakat ne dediğinizi anlayamıyorum." der. Hâşim arkasını dönüp Yakup Kadri´ye: "Gördün mü Yakup? Bizi en iyi bu adam anladı" der. Hâşim, kelimeleri düz yazıda da şiir kadar güzel kullanır. Hâşim´in üç düzyazı kitabı vardır. Bunlar şu üç kitaptır; ?´Bize Göre´´´ (Altın Kitaplar, 2005) ´´Gurabahane-i Laklakan´´ (Düşkün leylekler evi) (Yapı Kredi Yayınları, 2011) ve ?´Frankfurt Seyahatnamesi´´ (Yapı Kredi Yayınları, 2017) Hâşim´in düzyazısını şiirinden üstün tutmakta Yusuf Ziya, Halit Fahri, Nurettin Artam da birbirleriyle yarışır. Cenap Şahabettin de düzyazısını sevdiğini söyler. Ozanlar arasında ise onun adını anmamaya ayrı bir dikkat gösterir. "Rindlerin Ölümü" şiiriyle sonradan onun etkisine iyisinden sığınacak olan Yahya Kemal bile kestirmeden giymeyi yeğler: ?´Hâşim düzyazı yazsa daha iyi bir şey yapmış olur.´´ Bu sözler onun düzyazısını yüceltmek için de söylenmemiştir. Amaç, ozanlığını ayaklar altına almaktır. Oysa bunların tümü ozanlıkta -Yahya Kemal bir yana- Hâşim´in yanından bile geçemezler. Bütün bu zerzevat içinde Hâşim´in şiirine değer veren sadece Halit Ziya, Mehmet Rauf, Samipaşazade Sezai, İzzet Melih ve Fazıl Ahmet´tir. Bunlara belki bir de Abdülhak Şinasi ile Yakup Kadri Karaosmanoğlu eklenebilir. Ama Samipaşazade onu az buçuk "egzantrik" de bulur.