Osman Aydoğan


Ahmet Hâşim (10)


Yakup Kadri Karaosmanoğlu bahsi geçen "Gençlik ve Edebiyat Hatıraları" isimli kitabında Hâşim´in bir nişanlısının annesinin incecik boynunu uzatarak konuşurken tıpkı içinden su boşalan bir ibriği andırmasını gerekçe göstererek "ben böyle bir kadınla bir evde yaşayamam" diyerek, nişanlısının da annesinden ayrı yaşayamayacağını söylemesi üzerine evlenmekten vazgeçtiğini yazar. Nişanın bozulduğu günün akşamı Ahmet Hâşim´in, evde önüne kim çıkarsa ve soba borularına kadar gözüne ne ilişirse, eski sevgilisi ya da onun annesi değildir diye sarılıp öptüğünü yazar Yakup Kadri. Hâşim yine nişanlılarından birinin ailesine akşam yemeğe gitmiş. Yemekte, zeytinyağlı sarmayı çok beğenmiş, bunu da müstakbel kayınvalidesine ifade etmiş. Yemekten sonra evine dönerken, ceketinin cebine bir bakmış ki bir paket. Müstakbel kayınvalidesi, bekâr bir adam ne de olsa evde yer diye yaprak sarmasının geri kalanından bir paket hazırlamış ve Hâşim´in pardösüsünün cebine gizlice yerleştirmiş. Vapurda cebinde bu paketi fark eden Hâşim buna çok bozulmuş. Sarma paketini vapurdan denize fırlatmış ve nişanlısından da bu nedenle ayrılmış. Ancak bir kadını öylesine çok sevmiş ki ?´yanımda olmayışın beni harap ediyor´´ diyecek kadar âşık olmuş o kadına. Öyle bir sevmiş ki o kadını ölmeden üç hafta önce (!), hasta hasta nikâhlanmış kadınla, sırf emekli maaşı ona kalsın diye. Mina Urgan ?´ Bir Dinozorun Anıları´´ (Yapı Kredi Yayınları, 2018) isimli kitabında Hâşim´e olan hayranlığını saklamaz. Kitabında Mina Urgan, Hâşim´i şöyle anlatır: "Hâşim kendini çirkin sanırdı. Büyükada´daki evde geçirdiği ilk geceyle ilgili bir öykü anlatmıştı annem: Sabah, Hâşim´i kahvaltıya çağırmak için aşağı kata inince, hizmetçi, konuğun çoktan gittiğini, yattığı odada bir pusula bıraktığını söylemiş. Hâşim o pusulada annemi suçluyormuş. Çirkinliğini iyice medyana çıkarmak amacıyla, onun fotoğrafını, iki güzel erkeğin fotoğrafı arasına koyduğunu yazıyormuş. Annem, hoşuna gider umuduyla, Hâşim´in fotoğrafını babamınkiyle şişmanlamadan önce güzel yüzlü bir genç olan Yahya Kemal´inki arasına koymuş meğer. Hâşim evden çıkmadan önce kendi fotoğrafını paramparça etmeyi de unutmamış."