Ölüm yıldönümünmüş. Bilir misin senin adını Akdenizin ortasında bir avuç gençle kayıkta halkçı Ecevit diye haykırmıştık. İsmin elimizde bayraktı. Bilir misin Erciyes´te ulaşabildiğim en yüksek noktaya yanımda götürdüğüm kireçle kocaman kayanın üstüne umudumuz Ecevit yazmıştım. Kıbrıs fatihi idin ne ezilen ne ezen insanca hakça bir düzen söylemin hala kulaklarımızda hele ki eski Kayseri hal meydanındaki son sözlerin varya. Sene 1975 benim ülkem fikirlerini söyledikleri için idam edilenlerin ülkesi olan bir İspanya bir Şili olmayacaktır. Atatürk ilke ve devrimlerin yılmaz savunucusu Amerika parlamentosunun ayakta alkışlanan Türk lideri taki 12 Eylül darbesine kadar darbeyi fırsata çeviren Süleyman Demirel hiç bir partilisi yalnız bırakmamış yasaklı dönemlerin bir bileni kapısına gelen bütün kuruluş aşamalarındaki sağ partilerin akıl babası Ecevitmi . Darbeyle birlikte zincir bozan günleri tahliye edildiği ilk günlerde Cuhmuriyet Halk Partisinden istifası oysaki Türk solunun en ihtiyacı olduğu günlerdi. Bir bilen olarak yanına gelen herkese kapıyı kapattı bir bölen olmuştun ikinci Türk solunun celladı Ecevit hortlamıştı. Cumhuriyet halk partisinin liderliğinden cumhuriyet halk partisinin muhalefetliğine geçiş. Ecevit´i sevenler derneği adı altında kurduğu parti Fethullah Gülen cemaati ile kol kola omuz omuza geçen yıllar. FETÖ´ye övgünün dolu olduğu günler. Son Osmanlı padişahı Vahdettin´in akrabası olduğunu sonradan öğrendik. Atatürk´ün partisini baraj altında bırakıp Atatürk´ün Atatürkçülerin olmadığı bir meclisin var oluşunun tek sorumlusu sadece dönemin cumhuru Ahmet Necdet Sezer´in askerlerle Atatürk meclisindeki Atatürkçülük mücadelesi seni af etmeyeceğim ve sana darbe sonrası da hiç oy vermedim müsterihim senin cezanı ben değil iyiliğinin kötülüğünün her şeyinin hesabını yanında bulunduğun yüce yaradan sorsun. Ölenler ne olursa olsun rahmet ve hürmetle anılırlarmış ama seksen sonrası bu günün türkıyesinin en büyük sorumlularından birisin işte bu o yüzden............................ dilemiyorum
