Oğuz Gümüşkaynak


3 Mayıs ve Türkçülük


Türklük bambaşka bir şey. Türk olmak heleki safkan Türk olmak ise Allah´ın insana en büyük lütfudur. Türk sinemasının unutulmaz artisti Kemal Sunal´ın söylemiyle Türklüğü her baş kaldıramaz her omuzsa taşıyamaz demişti. Türklük mücadelesini 1944´lü yıllardan ele almak bence son derece yanlış. Türklük akımının Osmanlılarda 19. yüzyılın sonlarına doğru başladığını tarihte görmekteyiz. Osmanlı devletin çökmeye başlaması Osmanlı hükümeti içerisindeki Türk olmayan azınlıkların saraydaki hakimiyeti ele geçirip Türkleri asimilite etme eylemleri içinde olduğunu gören bir takım Türkçüler tanzimat fermanıyla başlayan ve Türkçülük akımın ilk paşasının Ahmet Vefik Paşa olduğu bilinmektedir ve hatta Ahmet Vefik paşa evini tamamıyla Türk ürünlerinden döşemiş içinde Arapça olmayan vecizeleri evinin duvarlarına asmış, kapısına da bu eve Türk olmayan Türkçe konuşmayan girmesin tabelası astığı söylenmektedir. Cumhuriyet sonrası Türkçülük akımları 1920´li yıllarda sekteye uğradıysa da Ziya Gökalp, Nihal Atsız, Mehmet Emin Yurdakul la her şeye rağmen devam etmiş. Bazı Türkçü siteler tarafından bu kişilerden özelikle Mehmet Emin Yurdakul ve Ziya Gökalp´ın tam bir Türkçülük mücadelesi yapmadığı söylenir. Daha sonra Türkçülük akımını sadece kominizme karşı kalkan olarak kullanılmış ülkedeki sol görüşlü kişilere karşı Türkçülük mücadelesi yapılmıştır. Bu mücadele içerisinde Türkçülerle solcular zaman zaman mahkeme karşısına çıkmışlardır. Nihal atsız sanki yaşadığı yıllarda bu günkü Türkiye´nin yaşamını görürcesine oğlu Yağmur´a yazdığı vasiyetinde neler dediğini okumak lazım ben dünyadaki bütün Türk aleminin Türkçülük gününü kutlarım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk´ün deyimiyle ne mutlu Türküm diyene