Oğuz Gümüşkaynak


19 Mayıs


Anımsarım 19 Mayısları yasaklanmadığı kutlansın mı, kutlanmasın mı, kutlanırsa nasıl kutlansın nerede kutlansın gibi tartışmanın gündeme dahi gelmediği yılları. Milli Eğitimin okullarının açılmasıyla birlikte öğretmenlerin aylar önce karagrofi hazırlıklarına başladığı okulların görev bölümü yaptığı kız öğrencilerin nasıl gösteri hazırlaması, erkek öğrencilerin nasıl bir gösteriyle stadyumları ayağa kaldırması gerektiği, gösterileri izleyenleri nasıl bir heyecana taşıyacağını, Türk bayrağının gençlerin kurduğu insan kulelerinin en üstünde göğüslerinden çıkartıp başlarının üzerinde dalgalandığı, askerlerinin gösterilerini askeri bandonun yaşa varol Harbiye Marşını, Belediye bandosunun İzmir Marşını, Mehteran takımının annem beni yetiştirdi bu vatana yolladı derken tribünden mehterana eşlik etmenin onurunu. Duygu yüklü bayramları Samsun´dan yola çıkan bayrağı Sivastan alıp Nevşehir gençliğine teslim etmenin onurunu. Geceleri fener alaylarını anımsadıkça bir şeylerin Türk milletinden hızla koparıldığını Atatürk´e ve onun silah arkadaşlarına gün boyu devletin televizyonlarından hakaret edilmesini iktidara yakın yazılı basından da giderek hakaretlerin artmasını ve buna rağmen sessiz kalan sadece dinleyen izleyen Mustafa Kemal´in ordusunu gördükçe önce Türklüğümden sonra Çanakkale´de, Sakarya´da, Erzurum´da, İzmir´de kurtuluş savaşında kefensiz yatan kahramanlardan ve Maraşın Sütçü İmamı´ndan utanıyorum. Sanki yaşadıklarım bir rüya yada bir korku filmi gibi. Ülkem sonun başlangıcındanmı diye düşünüyorum. Akif´in sözleri geliyor aklıma boşuna dememiş Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın diye ben yinede içi dışı beyni Atatürk Türkiye´si ile dolu yüce Türk milletinin ama sadece Türk milletinin 19 Mayısını kutluyorum. Gazi Mustafa Kemal´in deyimiyle ne mutlu türküm diyene sözünü ömrüm boyunca tekrarlayacağım