Oğuz Gümüşkaynak


18 Mart ve Çanakkale


Sen üç sefer gittim Çanakkale´ye. Şehitlikler, Aynalı Çarşı, Çanakkale Boğazı. Hangi siyasi görüşten olursa olsun Türk olup ta Çanakkale´de kaldığı süre içinde tüyleri diken diken olmayan, gözleri dolmayan milliyetçilik ve Türklük ruhunun bedeninin her yanını sarıp gözleri yaşarmayanın Türklüğünden şüphe ederim. Bırak Türklüğünü kanından şüphe ederim. Çanakkale şehitlerinin akan kanları sayesinde ülkemde yaşayan sonrada Çanakkale savaşı diye bir şey yok olmadı diyen kişinin kafasına tek kurşunu sıkmayı çok ama çok isterim. Dünyanın hiç bir ülkesinde ve hatta Çanakkale´de ölen düşman askerlerinin ülkesinde bile kainat var olduğu sürece böyle bir kahramanlığı Çanakkale´de savaşanlar ve Çanakkale savaşının olduğu yılları görenler dışında evrenin şahit olması mümkün değildir diyorlarsa sorarım dünya bir çok savaşa sahne oldu. Hangi bir savaşta kendini şehit etmeye gelen düşman askerinin yaralandığı görüp kendisinin de yaralanmasına rağmen kendi çantasından çıkardığı pamuğu düşman askerinin yarasına basıp kendi yarasına yerden koparttığı otu basan asil bir savaşçıyı görürsün ve Allah bu asıl askerin yenilmesine helak olmasına Çanakkale savaşında müsaade etmedi. İngilizlerin tam savaşı kazanacaklarında gelen bir bulutun İngiliz askerlerini içine çekip kaybetmesi Seyit onbaşının top mermisini insan üstü bir güçle kaldırıp topa sürmesi merminin en güçlü düşman gemisinin bacasından girip düşmanın geri çekilmesine sebep olması ve bir top mermisinin parçasının Mustafa Kemal´in kalbine değil saatine çarpması ve birinin çıkıp bu kadar ilahi gücün bulunduğu bir savaşı inkar etmesi keşke savaşı düşman kazansaydı demesi acaba ecebatta yatan binlerce şehidin kemiklerini sızlatmaz mı? Çanakkale Türk halkının ve Türklüğün kebesidir ben türküm diyenin görüp Türklüğüyle onur duyacağı bir yerdir ne güzel demiş şair Necmettin Halil Onan Dur yolcu bilmeden gelip bastığın bu toprak Bir devrin battığı yerdir Eğilde kulak ver bu sessiz yığın Bir vatan kalbinin attığı yerdir