AHMET MURAT


Herkese İyi Tatiller..


Dün 18 milyon çocuğumuz yoğun bir dönemin sonunda tatile girdi. Evet yoğun bir dönemin sonunda diyoruz. Derslerin yoğunluğu ve stresi dışında her yıl yapılan yap-boz uygulamaları öğrencileri, öğretmenleri ve velileri ve hatta ülke gündemini oldukça yordu. Sınava girecek öğrencilerin hala devam etmekte olduğu sınav içeriğinin belirsizliği de çabası. Çocuklarımız karnelerini aldı. Hepsinin notları farklı farklı kimisi yüzümüzü güldürmekte kimisi bizi üzmekte.. Karneler onları değil hepimizi yansıtmakta. Başta Milli Eğitim Kurumu olmak üzere veli öğretmen öğrenci dörtlüsü. Hepimizin bu çorbada tuzu var. Ama Milli eğitim öncelikle kazanı ve malzemeleri iyi seçmeli, sistemi en iyi nasıl kurabilirim öğretmen daha iyi nasıl öğretebilirim öğrenmeyi sevdirebilirim aile ise nasıl manipüle edebilirimin arayışı içinde olarak hareket etmeli.. Çocuklarımıza fazla yükleme yapmadan her açıdan donatmalıyız. Alınan kötü karneler çocuklarımızın psikolojisini bozmadan telafi edilebileceği anlatılmalı.. Ödül veya ceza verirken sadece skor odaklı olunmamalı. Yaklaşık üç ay boyunca okula giden yavrularımız aslında birçok şeyi başardığını bunun içinde çaba sarf ettiklerini unutmamalıyız. İlgi alanları biriktirdikleri becerileri farklı farklı. Onları sevelim ve onlara olan inancımızı asla kaybetmeyelim. Nazım Hikmet´in söylediği gibi ?ben ölen babamdan ileri doğacak çocuğumdan geriyim´. Çocuklarımız mutlaka bizden ileri olacaklardır. Buarada imkanlar ölçüsünde tatil unutulmasın. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz´ın tatil ve ödev konusundaki açıklamasını kıskanarak ve imrenerek kutluyorum. Bizim zamanımızda her dersten ödev verilir, 15 günü ödev yapacağız kaygısıyla geçirirdik. İsmet Yılmaz tatilde ödev verilmesin gezilsin görülsün açıklamasıyla bütün öğrencilere karne hediyesi vermiştir. Herkese iyi tatiller