"Yükseklere çıkıldığı zaman oksijen artar" şeklindeki yanlış inanıştan dolayı, yüksek rakımlı mevkilerin astım hastalarına iyi gelmeyeceği, ancak KOAH hastaları için iyi olacağı şeklindeki yaygın kanının yanlış olduğuna dikkat çeken Tutar, astım hastalarının 500 ile 2 bin 500 rakım arasında fayda göreceğini, KOAH hastalarının ise yüksek rakımda bulunmaması gerektiğini ifade etti. Tutar, ?İnternette ve bazı kitaplarda arama yaptığınız zaman, astım hastalarının sıfır rakımda, deniz kenarında yaşaması gerektiği bilgisine rastlıyoruz. Fakat 2016´dan beri yapılan çalışmalar da özellikle astım hastalarının bin 500 ile iki bin 500 rakımında kalmasının hastalığa iyi geldiği belirlenmiştir? dedi.
Astım hastaları bir yılda 12 hafta 500-2 bin 500 rakım arasında olmalı
Astım hastalarının yılda bir kez, 12 hafta süreyle 500- ile 2 bin 500 rakım arasında bulunmasının, hastalık semptomlarını azaltacağını belirten Tutar, ?Yükseklere çıktıkça özellikle alerjen karşılaşması azalacağı için astım hastalarının daha fayda gördükleri gösterilmiştir. Son yıllarda yapılan çalışmalar da gerek alerjik olsun gerek alerjik olmasın astım hastalarının bin 500 iki bin 500 metre aralığında bir yılda 12 haftalık bir yaşam dönemi geçirdiğinde, solunum semptomlarının düzeldiğini, ilaç ihtiyaçlarının ve akciğerlerindeki duyarlılığı azaldığını göstermiştir. Ayrıca yükseğe çıktıkça hava kirliliği de azalıyor, bunun da astım hastalarına olumlu dönüşü söz konusu? dedi.
KOAH´lılarda rakım arttıkça nefes darlığı artıyor
KOAH hastalarında ise rakım yükseldikçe nefes darlığının arttığını vurgulayan Tutar, ?KOAH hastası daha yükseğe çıktığı zaman daha rahat edecektir bilgisi yanlıştır. KOAH hastası özellikle oksijeni düşükse daha yükseğe çıktığı zaman kendisini daha da riske atacaktır. Burada tek önemli olan şey şudur, çok kirli bir şehir hayatında yaşıyorsak bir miktar yükseğe çıktığı zaman rahatlama söz konusu olabilir. KOAH hastalarında daha yüksekte yaşamanın gerek teorik gerek pratik faydasının olmadığı gösterilmiştir? ifadelerini kullandı. (İHA)