Uğur Mumcu’yu hain saldırıyla aramızdan alınışının 29. yıl dönümünde sarsılmaz bir inanç ve kararlılıkla, saygıyla anıyoruz

Uğur Mumcu’yu hain saldırıyla aramızdan alınışının 29. yıl dönümünde sarsılmaz bir inanç ve kararlılıkla, saygıyla anıyoruz

Uğur Mumcu’yu hain saldırıyla aramızdan alınışının 29. yıl dönümünde sarsılmaz bir inanç ve kararlılıkla, saygıyla anıyoruz

TÜRKİYE’DE AYDIN KATLİAMI

ADD Kayseri Şube Başkanı Kemal CEYLAN ;

Türkiye Cumhuriyeti, ulus ve üniter devlet modeliyle tüm mazlum milletlere örnek olmuştur. Milli Mücadele öncesinde var olan saray ve hanedanlık yönetimi; Cumhuriyetle birlikte, yerini, ulus egemenliğine ve parlamenter sisteme bırakmıştır.

Laik, sosyal ve hukukun üstünlüğü esasları üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti bir çağdaşlaşma devrimidir. Devrimin yaratıcısı,Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.Atatürk’ün kurduğu ulus ve üniter devlet sistemi, O’nun daha hayatta iken Kubilay’ın şehit edilmesi ile başlayan devrim karşıtı eylemlerle başlatılmış ülkenin çeşitli yerlerinde ayaklanmalar olmuş ancak Türk milletinin dik duruşuyla önlenmiştir. Cumhuriyet’in getirimleri yok edilmeye çalışılmıştır. Siyasetin işbirlikçi kadroları eliyle Cumhuriyet karşıtı tutumlar desteklenmiştir.

Atatürk Cumhuriyetini yıkmak için öncelikle, Atatürkçü aydınların ortadan kaldırılması gerekliydi. 1990’lar Atatürkçü aydınların,devleti yönetenlerin gözleri önünde katledildiğiyıllardır.

31 Ocak 1990’da Kurucu Genel BaşkanımızProf. Dr. Muammer Aksoy’un katledilişiyle başlayan süreç; Turan Dursun,Bahriye Üçok ve Uğur Mumcu cinayetleri ile sürdü… Çetin Emeç, Onat Kutlar, Eşref Bitlis, Ahmet Taner Kışlalı, Ali Gaffar Okkansuikastleri de aynı karanlık odakların hain planlarıdır.Bu yönüyle bakıldığında suikastlerin asıl hedefinin Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti olduğu açıktır. Esas milli beka sorunu bu suikastlerin arkasındaki güçlerin, bir türlü gün yüzüne çıkarılamamasıdır.

24 Ocak 1993’de bombalı suikast sonucu aramızdan alınan Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu’nun katillerinin aradan geçen 29 yıla rağmen bulunamaması, cinayetin aydınlatılamaması ya da aydınlatılmak istenmemesi bu bağlamda düşündürücüdür. Ne acıdır ki Uğur Mumcu ve demokrasi şehitlerimize dil uzatan, onların aziz hatıralarını karalamaya çalışan siyasi zihniyet tarafından yönetilmekteyiz. Mücadelemiz işte bu zihniyete yöneliktir.

Adalet ve Demokrasi Haftası’nda hak, hukuk, adalet, demokrasi, insan hakları, özgürlükler ve laik cumhuriyet için canlarını hiçe sayan aydınlarımızı unutmadığımızı ve unutturmayacağımızı bir kez daha haykıracağız.Uğur Mumcu’yu hain saldırıyla aramızdan alınışının 29. yıl dönümünde sarsılmaz bir inanç ve kararlılıkla, saygıyla anıyoruz.

Ocak ayı, toplumsal hafızamızı yoklama zamanıdır. Ocak ayı, acıları bal eyleyerek Atatürk Devrim ve ilkelerine, üniter devlet yapımıza, hukukun üstünlüğüne, insan hak ve özgürlüklerine, demokrasiye her ne pahasına olursa olsun sahip çıkma zamanıdır.

Tüm yurtsever kurum ve kuruluşları, yurttaşlarımızı Atatürkçü Düşünce çatısı altında güç birliği yapmaya, karanlık güç odaklarına karşı omuz omuza mücadele etmeye çağırıyoruz.(kurum haberi)