Selçuklu Anadolu Lisesi Konferans Salonunda düzenlenen seminerde konuşan Birleşmiş Milletler Mülteci Koruma ve Birim Amiri İsmet Yasak, Türkiye´nin en fazla mülteci barındıran bir ülke konumunda olduğunu ifade etti. Devletlerin mülteci konusunda hukuki bir sorumluluklarının olduğunu belirten Amir Yasak, ?Her gün televizyonlardan, gazetelerden duyuyoruz. Bir yandan da toplumunun bir parçası oldukları için sokağa çıktığımızda komşumuz olarak, okula gittiğimizde sınıf arkadaşımız olarak görüyoruz. Bununla ilgili kafalarda çeşitli soru işaretleri var. Bütçemize yük ve bize yük oluyorlar diye düşünüyoruz. Bu tür yanlış algılamalar mevcuttur. Mülteciler kendi ülkelerinden çıktıktan sonra bir şekilde hukuki sorumluluklarından dolayı kapılarını zorunlu durumda olan insanlara açıyorlar. Bir yandan insani görev ama bir yandan da hukuki bir sorumluluktur. Dolayısıyla devletlerimizin böyle bir zorunluluğu var. Türkiye coğrafi konumu ve sınırdaki sorunlardan dolayı en fazla mülteci barından bir ülke konumundadır. İnsanlar en yakın ülke neresi ise oraya doğru yol aldıkları için Türkiye´ye geliyorlar? dedi.
Afgan Mülteciler Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği´nin Başkan Yardımcısı Zakira Hekmat ise insanların mülteci konusunda kendileriyle empati yaparak düşünmelerini ve bu tür seminerlerle ön yargıları kırmak istediklerini söyledi. Birlik ve beraberliği sağlamak için bu tür projeler yaptıklarını vurgulayan Hekmat, ?Bugün Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği ile birlikte yürütülen bir proje çerçevesinde seminerimizi düzenledik. 2018´de Afgan Mülteciler Derneği ile Birleşmiş Milletler Topluluk Gönülleri ve Sosyal Uyum projesini başlattık. Türkiye mülteciler arasında en çok göç alan ülke konumundadır. İster istemez de ön yargılarda artmaktadır. Bu ön yargıları kırmak adına biz farklı etkinlikler düzenliyoruz. Bunlardan biri de mülteciler hakkında yanlış bilinen bilgiler ve mültecilerin hakları hakkında Türkiye´de yaşadıkları için yasalara uymaları gerektiğini biz özellikle anlatmak istiyoruz. Bugün de mülteciler hakkında özellikle yanlış bilinen ne varsa onları düzeltmek amacıyla bu semineri düzenledik. Kardeşçe ve dostça yaşamayı sağlamak için bir proje başlattık. 110 gönüllümüze eğitim verdik. 110 kişiden yarısı da Türk gönüllülerinden oluşmaktaydı. Amacımız kendi halkına ve kendi topluluklarına bu durumu anlatmalarıydı. Mülteciler kendileri isteyerek buraya gelmiyorlar. Kendimizi onların yerine koyarak bir düşünmemiz gerekiyor? diye konuştu. (İHA)