Anadolu´da ilk kez Yunus Emre çağında yazı dili olarak kullanılmaya başlanan Türkçe´nin, 15´inci yüzyıla kadar aslına uygun biçimde kullanıldığını belirten Prof. Dr. Argunşah, özellikle İstanbul´un fethinden sonra dilde bariz bir değişimin görüldüğünü ve aydınların halktan uzak üst bir dil kullanmaya başladıklarını ifade etti.
Türkçe´de sadeleşme hareketleri ilk kez Tanzimat´la başladı
Osmanlı´da sarayın kullandığı dile ilk itirazın Tanzimat Dönemi´ndeki yazarlardan geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Argunşah, ?Çünkü Türkiye´ye gazete girdi, gazetenin dilinin sade olması gerekir ki, halka yayılsın. Yazarlar kitaplarının daha çok satılabilmesi için de halkın dilini tercih etmeye başladılar. Ama ilk defa 1911´de Genç Kalemler Dergisi (Yeni Lisancılar Hareketi) tarafından Türk dilinin prensipleri tespit edildi ve konuşulan dil yazı dili haline getirildi, halkla aydının arası özellikle edebiyatta kapatılmaya başlandı ve 1910´lu yıllarda milli bir edebiyat doğdu. O yıllarda Ömer Seyfettinler, Yakup Kadriler, Yahya Kemaller ile bir milli edebiyat oluşturuldu. Ama resmi yazışma dil çok eskiydi. Atatürk bunları görünce devlet dilinin de sadeleşmesi gerektiğini düşündü ve Türk Dil Kurumu´nun da çalışmalarından birisi buydu? diye konuştu. (İHA)