Son yıllarda milli savunma bütçesinde gözle görülür düşüşün olduğunu belirten Ataş, “Savunma sanayimiz yerli ve milli olmaktan halen uzak” diye konuştu. İktidarın Tank Palet Fabrikasını özelleştirip, yabancıllara satma girişimlerine de tepki gösteren Ataş, “Bu mu sizin yerli ve milli anlayışınız?” diye sordu. Ataş, ayrıca atama ve terfiler de liyakat öldürüldüğüne dikkat çekti.
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Milli Savunma Bakanlığının 2020 yılı bütçesi hakkında Meclis’te parti gurubu adına konuştu. Milli Savunma Bakanlığı’nın 2020 yılı Bütçesinin önceki yıla göre 7,4 milyar TL artarak 46,4 milyar TL’den 53,8 milyar TL’ye yükseldiğini ifade eden Ataş, “Türk Milleti’nin güvenliği ve ülkemizin refahı için yapılan düzenlemelere İYİ Parti olarak her zaman onay verdik, destekledik, katkı sunduk. Ülkemiz adına sıkıntılı gördüğümüz noktalarda ise gerekli tespit, eleştiri ve uyarıları yapmak zorundayız. Burada yapacağımız eleştiri ve uyarılar milli menfaatlerimiz doğrultusundadır. Milli Savunma Bakanlığının 2003 bütçesinde ki oranı yüzde 6,9 iken 2012 bütçesinde bu oran yüzde 5,2’ ye, 2020 bütçesinde ise yüzde 4,9 a gerilemiştir. Yıllara sarih merkezi bütçeden milli savunma bütçelerine ayrılan oranlarda sürekli bir düşüş görünmektedir. Bunun sonucunda da bugün savunma yatırımlarımız istenilen seviyede değildir. Savunma sanayimiz yerli ve milli olmaktan halen uzaktır. Savunma sanayinde kullanılan önemli parçalar yurtdışından temin edilip, montajı ülkemizde yapılmaktadır. Güçlü ordu güçlü Türkiye hayalimizi, milli savunmaya daha fazla bütçe ayırarak, yerli ve milli savunma sanayimizdeki yatırımı arttırarak gerçekleştirebiliriz” şeklinde konuştu.
AKP İktidarının yaşanan olaylardan bir türlü ders çıkarmadığını da vurgulayan İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, “Hükümet bu yaşanan olaylardan dahi hiçbir ders çıkarılmamış olacak ki, Ordumuzun yapısı ile oynayıp, dizayn etme çabasına girildi. Yaklaşık iki asırlık askeri liseler, Harp okulları, Harp akademileri, Astsubay hazırlama okulları, Askeri hastaneler kapatıldı. Her biri başka kurumlara bağlandı. Atama ve terfiler de liyakat öldürüldü. Genelkurmay ve kuvvet komutanlıkları arasındaki sıkı emir ve komuta bağı koparıldı. Bu uygulamalar ile 2000 yıllık Şanlı Türk ordusunun en önemli özelliği olan Emir komuta zinciri ve silah arkadaşlığı ruhu yok edildi. Ülkemizin bulunduğu Ortadoğu coğrafyasının durumu dikkate alındığında, Türkiye ateşten bir çemberin ortasındadır. Pek çok uygarlığın kurulup yıkıldığı Anadolu topraklarda tüm zorluklara rağmen bin yıldır var olan Türk milleti, bunu güçlü ordusuna borçludur. Ordumuz güçlü oldukça, bölgemizde ve dış siyasette güçlü olmamız mümkün olacaktır. Herkes bilsin ki, Atatürk’ün dediği gibi, ‘Biz Türkler, ordusu olan bir millet değil, milleti olan bir orduyuz’ Hükümetin uyguladığı yanlış dış politikaların sonucunda oluşan ve Türk milletinin egemenliğini tehdit eden olumsuz durumu temizlemek yine Kahraman Türk Ordusuna düştü. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekâtı sonrasında yaşananlar dikkate alındığında, ülkemizin dış politikada yalnız olduğu açıkça görülmektedir. Haklı mücadelemizi dahi kimseye anlatamadık. İktidarın sonuna kadar güvendiği ve dost bildiği ülkelerden askeri operasyonlarımızı kınayan açıklamalar geldi. En başta Filistin kınadı, Bahreyn kınadı. Ürdün kınadı. Kuveyt kınadı. Lübnan kınadı. Irak kınadı. Canımızı verdiğimiz KKTC'nin Cumhurbaşkanı kınadı, Suudi Arabistan kısa süre önce Türkiye'yi ‘düşman’ ve ‘şeytan’ ilan etmişti, Barış Pınarı Harekâtı başlayınca ‘işgalci’ ilan etti. Birleşik Arap Emirlikleri kısa süre önce kutsal emanetleri çaldığımızı söyleyerek Türkiye'yi ‘hırsız’ ilan etmişti, Barış Pınarı Harekâtı başlayınca ‘işgalci’ ilan etti. Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Finlandiya, Norveç, Çekya, Belçika, İsveç silah ambargosu koydu. Yani hem Arap Birliği hem Avrupa Birliği bizi işgalci ilan etti. Bu gelişmeler göstermektedir ki, Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur. Biz, Doğu Türkistan’daki soydaşlarımızı kızıl Çin’e, Türkmenlini Kızıl Rus’a tercih etmeyeceğiz. Ne Amerika, ne Rusya, ne Çin. Her şey Türk´e göre, Türk tarafından, Türk için.” şeklinde konuştu. (Kurum Bülteni)