Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Üyesi Serap Şule Kalın
Bundan tam 86 yıl önce; 5 Aralık 1934’te Anayasamızda ve Seçim Kanununda yapılan değişikliklerle Türk kadınları milletvekili seçme ve seçilme hakkına kavuştular.
Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte kadınlarımız çok önemli siyasi, hukuki ve sosyal haklar elde etmişler, eğitimde, sosyal hayatta ve çalışma hayatında yer almaya başladı ve önce belediye ve muhtarlık seçimleri olmak üzere daha sonrasında da TBMM ‘ne girdi.
Kadınlarımızın katıldığı ilk genel seçim olan 8 Şubat 1935 yılında yapılan TBMM 5. Dönem seçimlerinde, 17 kadın milletvekili de TBMM’ye girmiştir.
Türk Kadını 1934 yılında resmi olarak kazandığı bu hakları esasında tarihin seyrinden o güne kadar yaptığı haklı mücadelesi neticesinde elde etmiştir. Zira Türk Kadını bulunduğu her cemiyette ne şekilde olması gerekiyorsa o şekilde varlık göstermiş ve mücadeleden bir adım bile geri adım atmamıştır.
Türk kadının karakterine kodlanan ruh ve fıtrat Atatürk gibi büyük bir siyasi dehanın akıl tezahürü ile medeniyetin beşiği diye adlandırılan bir çok ülkeden önce Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı verilmesi ile taçlandırılmıştır.
Şüphesiz 5 Aralık Türk Kadınının övünç ve kıvanç günüdür.
Şüphesiz 5 Aralık Türk Kadını için anayurta neden ana yurt, anavatana neden anavatan ,anadile neden anadil ve Anadolu’ya neden Anadolu denildiğinin ispatı olan bir gündür.
Türk Kadını Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini benimsemiş, yaşadıkça öğrenen, öğrendikçe değişen ve gelişen varlığıyla, hem seçme konusunda akıllı,sağlam kararlar alabilecek, hem de seçilen olarak namzeti olduğu görevle ilgili sağlam karakteri, dik duruşu, milli ve manevi değerlerle hemhal olmuş varlığıyla Türk Milleti’ni en güzel şekilde temsil edecek feraset ve karaktere, ülkesi, milleti için üstlendiği her görevi muvaffakiyetle gerçekleştirecek donanıma sahiptir.
Bu vesile ile ben de bir Türk Kadını olarak , Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetlerinin koruyucu ve takipçisi olacağıma , kurucu Genel Başkanımızın Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in fikir ve doktrinlerinden ayrılmayarak, Kıymetli Liderim Devlet Bahçeli’den aldığım güç ile izinde, gücümün, uzmanlığımın yettiği her alanda ülkem ve milletim için yılmadan çalışacağıma bir kez daha tarih seyri içerisindeki Türk Kadını gerçeğini de önüme alarak söz veriyor, 5 Aralık Kadına Seçme ve Seçilme Hakkının verilmesinin 86.yılında tüm kadınlarımızı saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.(kurum haberi)