SEDAT KILINÇ İNŞAAT YÖNETİM KURULU BAŞKANI SEDAT KILINÇ, EMTİA FİYATLARINDAKİ ARTIŞLARLA İLGİLİ YAPTIĞI AÇIKLAMADA, ”İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN ŞU DÖNEMDE YAŞADIĞI EN BÜYÜK SIKINTI MALİYETLERDE Kİ ARTIŞLAR. BU ARTIŞLARLA GELİRLERDEKİ ARTIŞLAR AYNI OLMAYINCA KONUT
Sedat Kılınç İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Kılınç, emtia fiyatlarındaki artışlarla ilgili yaptığı açıklamada; ”İnşaat sektörünün şu dönemde yaşadığı en büyük sıkıntı maliyetlerdeki artışlar. Bu artışlarla gelirlerdeki artışlar aynı olmayınca konut satışları direkt olarak etkileniyor” dedi.
Son dönemde inşaat sektörünün en büyük probleminin maliyetlerdeki artışlar olduğunu dile getiren Sedat Kılınç İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Kılınç, artışlarla ilgili bir çalışma yaptıklarını ve bu çalışmanın sonucunda yüzde 720’lere kadar ulaşan artışların olduğunu söyledi. Sedat Kılınç; “Son dönemde tüm üretici firmalarda olduğu gibi inşaat sektörünün de en büyük problemi maliyetlerdeki artışlar. Biz Sedat Kılınç İnşaat olarak bu artışları kamuoyuna duyurmak için veri şeklinde bir çalışma yaptık. Bu çalışmada 2020 Mayıs, 2021 Mayıs ve 2022 yılı Mayıs ayı arasındaki fiyat artışlarını bazı yapı malzemeleri ve emtia kalemlerinde değerlendirdik. Bu çalışmaya göre; İnşaat demirinde 2020 Mayıs ayında 3 bin 300 TL olan demirin tonu 2021 Mayıs’ta 7 bin 300 TL, 2022 Mayıs’ta ise 15 bin 400 TL’ye çıkmış. Yani buradaki artışa baktığımız zaman yüzde 467’lik bir artış var. Çimento aynı şekilde 2020 Mayıs ayında ton bazında fiyatı 365 TL, 2022 Mayıs ayında ise bin 121 TL burada da yüzde 306’lık bir artış var. Betonda metreküp şeklinde baktığımızda 2020 Mayıs’ta 243 TL iken 2022 Mayıs ayında 743 TL’ye çıkmış. Toplamda yüzde 558’li bir artış var. Yine önemli kalemlerden biri ve en dikkat çekici olanı ise seramikteki olan artış, seramiğin metrekare fiyatı 2020 Mayıs ayında 53 TL iken 2022 Mayıs ayında 377, 6 TL’ye çıkmış. Buradaki artış yüzde 712’dir. En düşük kaleme baktığımızda yüzde 275 ile duvar kağıdı. Yani en düşük artış, duvar kağıdında olmuş, en yüksek artış ise yüzde 712’lik artışla seramikte olmuş. Ortalamaya baktığımızda da yüzde 450 oranında bir artış var. İnşaat malzemelerindeki artış direkt bizim, konut üreticilerinin konut fiyatlarına yansıyor. Konut fiyatlarında ciddi bir artış var. Bu insanların barınma ihtiyacı olan konuta erişlerinde bu artışlar engel oluyor. Çünkü insanların maaşları bu oranlarla aynı düzeyde artmadı. Böyle olunca insanlar konut almakta oldukça zorlanıyorlar” ifadelerini kullandı. İnşaat sektörünü lokomotif bir sektör olduğunu ve 300’den fazla sektöre etki ettiğini söyleyen Kılınç, sözlerine şu şekilde devam etti;
"Devletimizin son dönemde devlet bankaları aracılığıyla yaptığı uygun kredi faiz indirimi aslında sektör için bir avantaj. Ancak yeteri derecede talep görmemesinin sebebine de baktığımız zaman da maliyetlerdeki bu artışları görüyoruz. Biz sektör temsilcisi olarak bu artışlara bir çözüm bulunması gerektiğini düşünüyoruz. Burada üreticilere de bir şey diyemiyoruz. Herkes belli bir maliyete göre üretiyor. Gerekli kontrollerin yapılmadığı bazı kalemlerin olduğunu da biliyoruz. Çünkü bu kalemlerde çok ciddi artışlar var. Ortalama olarak biraz önce bahsettiğim gibi yüzde 720’lere kadar artan kalemler var. Bunlar gerçekçi mi değil mi? Maliyetler gerçekten bu kadar arttı mı? Bunların incelenmesini talep ediyoruz. Ancak genel anlamda inşaat sektörünün şu dönemde yaşadığı en büyük sıkıntı maliyetlerde ki artışlar. Bu artışlarla gelirlerdeki artışlar aynı olmayınca konut satışları direkt olarak etkileniyor. Konut üreticisi firmalar ise şu anda yeni üretimden imtina ediyorlar. Yeni proje geliştirmiyor ve bekliyoruz. Bu maliyet artışları acaba nerede duracak? Daha da artacak mı? İnsanların alım gücünde bir artış olacak mı? Tabi ki bizde yatırım yaparken, bu yatırımı satmayı planlıyoruz. Satamadığımız taktirde tabi ki de üretim yapmayacağız. Bundan dolayı da baktığımızda yeni ruhsat sayılarında da düşüşler var. Bu düşüş daha da artarsa istihdama da çok büyük etkisi olacak. Çünkü inşaat sektörü lokomotif bir sektör, birçok sektörü yanında taşıyan, 300’den fazla sektöre etki eden bir sektör. O yüzden inşaat sektöründe ki imalatın düşmesi, istihdama, ülke ekonomisine ve ülkenin büyümesine tabi ki negatif yönde bir etki sağlayacaktır. Bunların tamamının düzelebilmesi için emtia fiyatlarına ve yapı malzemelerinin fiyatlarında belirli bir düşüş olması ve insanlarının gelirinin aynı düzeyde artması gerekiyor. Dengeye oturması için böyle bir ihtiyaç var. Ekonomi doğru yönetilirse 3-4 yıl sonra yeniden her sektörün toparlanacağını, tekrar eski hızına döneceğini düşünüyoruz.”