Acıbadem Kayseri Hastanesi Romatoloji Uzmanı Dr. Şule Ketenci Ertaş, romatoid artrit hastalığının ilk aşamada el ve ayak bilek eklemleri gibi küçük eklemlerde kendini belli ettiğine dikkat çekerek, hassas, şişmiş ve sıcak hissedilen eklem şikayetleri için mutlaka hekime başvurulması gerektiğini söyledi. Erken tanının önemine vurgu yapan Dr. Ertaş, tedavi edilmezse hastalığın kalıcı hasar ve tekrarlama gibi durumlara yol açabileceğini dile getirdi.
Romatoloji Uzmanı Dr. Şule Ketenci Ertaş, iltihaplı romatizma olarak da bilinen artrit hastalığıyla ilgili bilgiler verdi. Artritin bir eklemde şişlik, kızarıklık ve ağrıyla ilerleyen romatizmal bir hastalık olduğunu ifade eden Dr. Ertaş, “Bu bir bulgudur ve pek çok romatizmal hastalıkta karşımıza çıkar. Artritin pek çok sebebi var. Sedef romatizmasında, bağ-doku romatizmalarında görüyoruz. Fakat tam olarak etkenin ne olduğu her zaman bulunamayabiliyor. Buna enfeksiyonlar, geçirilen bir travma ya da ailede genetik yatkınlık olması sebep olabilir. Risk grupları ise artritin çeşidine göre değişir. Ankilozan spondilitlerde genç erkekler riskli gruptayken, gut artritinde ise genelde yaşlı erkekler daha sık karşımıza çıkar. Bu yüzden risk grubunun cevabı tek değil. Her hastalıkta farklı bir risk grubu var” dedi.
“İlk aşamada küçük eklemler etkilenir”
Şule Ketenci Ertaş, hastalığın temel belirtilerinin başında öncelikle hassas, şişmiş ve sıcak hissedilen eklemler olduğunu belirterek, “Genellikle uyandıktan sonra veya hareketsiz kalınan bir sürenin sonunda eklem sertliği daha zorlayıcı hale gelir, ayrıca yorgunluk, ateş ve iştahsızlık da yaşanabilir. Erken aşamalarda özellikle parmakları ellere ve ayak parmaklarını ayaklara bağlayan eklemler gibi küçük eklemleri etkiler. İleri aşamalarda ise belirti ve semptomlar dizlere, el ve ayak bileklerine, dirseklere, kalçalara ve omuzlara kadar etkisini gösterebilir” diye konuştu.
“Belirtiler alevlenme ve hafifleme dönemine girebilir”
Romatoid artriti olan hastaların yüzde 40’ında eklemler dışında da bazı şikayetler görüldüğüne değinen Dr. Ertaş, hastalığın etkilediği vücut yapılarının da akciğer, böbrek, cilt, gözler, kalp, kan damarları, kemik iliği, sinir dokusu, tükürük bezleri olduğunu belirtti. Artrit belirtileri ve semptomlarının hastanın durumuna göre değişebileceğini, hatta aralıklarla artıp azalacağını dile getiren Dr. Ertaş, “Romatoid artritte iki ayrı dönem yaşanabilir. Bu dönemleri etkilerin arttığı alevlenme dönemi ile şişlik ve ağrının azaldığı veya kaybolduğu hafifleme dönemi olarak özetleyebiliriz” dedi.
“Hastaya özgü tedavi yapıyoruz”
Erken tanının önemine vurgu yapan Dr. Ertaş, tedavinin de hastaya özgü olduğunu, çünkü her hastanın tablosu ve kliniğinin kendine özel olduğunu ifade etti. Bu nedenle şablon tedavi uygulamadıklarının altını çizen Dr. Ertaş, tedavi ile ilgili şunları söyledi:
“Biz hastalarımıza tek bir şablonda tedavi vermiyoruz. Her hastanın kendi özel durumuna, yaşına ve diğer hastalıklarına göre tedavilerini planlıyoruz. Burada hastalığı durdurucu, ilerlemesini önleyici ve ağrıyı azaltıcı tedaviler seçebiliyoruz. Bizim en sık kullandığımız tedaviler kortizon dışı antiromatizmal ilaçlar, steroid tedavileri ve aynı zamanda durdurucu ilaçlar. Bunun yanında daha özelleşmiş akıllı ilaçlar, anti TNF ya da biyolojik ilaçlar var. Biz bunları hastalarımızın durumuna veya uygunluğuna göre tercih edebiliyoruz.”
“Erken tanı sakatlık ve hasarı azaltır”
Tedavi edilmeyen romatoid artritin zamanla eklem deformasyonu ve yerinden çıkma gibi durumlara yol açabileceğinden bahseden Dr. Ertaş, “Bahsettiğimiz gibi sürekli rahatsızlık ve şişlik varsa mutlaka bir doktora başvurmak gerekir. Dünyada 1996 yılından beri 12 Ekim Dünya Artrit Günü olarak kabul görüyor. Bu nedenle biz de Dünya Artrit Günü’nde farkındalığı arttırmayı ve bahsettiğimiz şikayetleri olanların hekime başvurmalarını öneriyoruz” ifadelerini kullandı.