Tarih: 27.03.2021 12:50

“Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir”

Facebook Twitter Linked-in

DÜNYA TİYATROLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN

Az gelişmiş bir toplumu, çağdaş bir toplum düzeyine ulaştırmak mucizesini başaran Atatürk; “Tiyatro yalnız hoş vakit geçirme, bir eğlence aracı değildir. Bir ulusun fikri seviyesini, yaşayışını ve zevkini de yansıtan büyük bir sanat dalıdır. En yakın zamanda bir ‘Temsil Akademisi’ kurulacaktır” diyerek kültür ve eğitim kurumu olan tiyatroyu toplumumuza yerleştirmek için insanüstü bir çaba harcamıştır.

Az zamanda büyük işler başaran Kemalist Devrim; büyük ve amansız bir savaşın ardından yüzyıllar boyunca dünyada barışın simgesi olmuş tiyatro, opera ve müziğin perdelerini açarak, ülkemizde ve dünyada büyük bir heyecan yaratmıştır…

“Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir” diyen Atatürk’e ve eserlerine kin ve nefretle saldıran “sanatın içine tüküren” yönetim anlayışı, “Devletin kültür politikası mı olur” diyerek Türk toplumunun hayat damarlarını felce uğratmıştır.

Çağdaşlaşmanın en önemli unsuru olan sanatın, toplumu aydınlatacağı gerçeğine katlanamayan, yirmi yıldır ülkenin yönetimini elinde tutan gerici zihniyet, kültür ve sanat alanında da büyük bir yıkıma neden olmuştur.

Toplumla doğrudan etkileşim içinde olan tiyatro; iktidarın bu anlayışından nasibini fazlasıyla almıştır. Kendi muhafazakâr sanat kurumlarını ve sanat adamlarını yetiştirme amacıyla yaptıkları düzenlemelerle özel tiyatrolara ayrılması gereken fonları kendilerine yakın dernek ve vakıflara aktaran iktidar, tiyatrolarımız ve sanatçılarımızın üzerine bir karabasan gibi çökmüştür.

Kültür politikası olmayan devlet tarafından kaderine terk edilen özel tiyatrolar, salgının da etkisiyle adeta can çekişmekte, kendi kaynakları ile hazırladıkları oyunları seyirciyle buluşturabilmenin yollarını aramaktalar…

Laik Cumhuriyet’in çağdaşlaşma yolunda baş tacı ettiği sanat ve sanatçı, yirmi yıllık iktidarca ayaklar altına alınmak istenmektedir. Neredeyse yüz yaşına gelen Cumhuriyetimizin onurlu sanatçıları ve sanatseverleri buna izin vermeyecektir.

Şartlar ne olursa olsun Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Değişimin ışığını alnında ilk hisseden” gerçek sanatçılarımız, Büyük Devrimci’nin açtığı yolda gösterdiği hedefe yürümekten bir an bile geri durmayacaktır…

1923 ten bugüne Türk Halkını sanatla aydınlatanlar, karanlığın içinde bir kutup yıldızı gibi yönümüzü bulmamız için parlamaya devam edeceklerdir.

Baskılara boyun eğmeyen, gelip geçen yönetimlere maşalık etmeyen, her türlü kısıtlamaya, sürgünlere, bütçe ve ödenek kesintilerine rağmen büyük bir özveriyle “sanatçı” olmanın gereğini yapan tüm sanat emekçilerini saygıyla selamlıyor, “Dünya Tiyatrolar Günü” nü kutluyoruz.(kurum haberi)

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —