Cumhuriyet Savcılığı´nın iddianamesinde yer alan iddiaya göre, 2 Ekim 2017´de 62 yaşındaki H.P. evde yalnız oturduğu sırada kendisini emniyet amiri olarak tanıtmış olan 23 yaşındaki şüpheli H.B. tarafından arandı. H.B., mağdur H.P.´ın kimlik bilgilerini kendisine söyleyerek ?bankada parası olup olmadığını sordu. H.B., 50 bin TL parası olduğunu söyleyen H.P.´a acil olarak bu paranın güvenli hesaba aktarılmasını, bu hesabın FETÖ tarafından üzerine para aktarıldığını, polislerin kendisini alıp gözaltı yapacaklarını söyledi.
H.B., parayı çekmediği takdirde gözaltı olup, cezaevine koyacaklarını ve bütün mallarını alıp, kendisini zorla hapse atacaklarını söyleyince, H.P. korkarak bankaya gidip bankadan 50 bin TL parasını çekti. Bu sırada şüpheli H.B., H.P.´nin yanına gelerek ?Ben polisim, bana parayı ver? diyip, H.P.´nin elinden parayı alarak olay yerinden uzaklaştı. Aynı gün şüpheli H.B., polis ekiplerince yakalanarak, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davada tutuklu sanık H.B.(23), mağdur H.P.(62) ve avukatlar hazır bulundu.
62 yaşındaki mağdur H.P., mağduriyetini anlatırken, sanık H.B. ise suçunu itiraf ederek borcu olduğundan dolayı böyle bir olaya karıştığını, pişman olduğunu söyledi.
Mahkeme heyeti yapılan yargılama sonucu, tutuklu sanık H.B. hakkında ?nitelikli dolandırıcılık´ suçundan cezalandırılması istemi ile kamu davası açılsa da sanığın eyleminin ?yağma (gasp)´ suçu kapsamında kaldığını değerlendirdi. Mahkeme, sanık H.B.´ya suçun işleniş şekli, yer ve zamanı, sanığın güttüğü amaç dikkate alınarak 8 yıl hapis cezası verip, tutukluluk halinin devamına hükmetti. (İHA)
