Sahipsiz ve başıboş köpeklerle kedilerin, dışkılarını kumluk alanlara ya da kum havuzlara bırakmak suretiyle, dışkılarında bulunan paraziter formları ortama saçtıklarını ve bu şekilde halk sağlığı için risk oluşturduklarını belirten Prof. Dr. Yıldırım, kum havuzlarında doğrudan vakit geçiren çocukların ise daha ciddi tehditlerle karşı karşıya kaldığını ifade etti.
"Kedi ve köpeklerin dışkılarıyla parazitler insanlara geçiyor"
Dünyadada söz konusu alanların, zoonotik yani hayvanlardan bulaşan hastalıkların yayılmasında önemli alanlar olarak bilindiğini kaydeden Yıldırım, "Bu tip hayvanlarda çok sayıda iç parazit vardır, bunlar çok hücreli parazitler olabileceği gibi, tek hücreli parazitler de olabilir. Bunların pek çoğu hayvanlarla birlikte insanlarda da hastalıklara yol açıyor ve bu parazitler dış ortama da dışkı ile yayılıyorlar. Kedi ve köpekler bu kum havuzlarına dışkılarını bırakır, belli bir süre sonra parçalanan dışkılardan paraziter formlar ortama yayılacak ve özellikle ağız yoluyla bu parazitlerin bulaşma imkanı artacak. Çocuklar bu paraziter formları kum havuzlarında el-ağız yoluyla alabilecekleri gibi ilgili alana koyulan gıdalarla ve bu kontamine kumların havalanıp yine ağza girmesi şeklinde alabilirler" diye konuştu.
Kist ve gebelerde düşük nedeni
Kedi ve köpek dışkısındaki parazitlerin en yaygın olarak kistlere ve hamilelerde düşüklere neden olduğuna dikkat çeken Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Köpeklerin ince bağırsağında ?ekinokok´ adıyla bilinen bir parazit yaşar. Bu parazitlerin köpek dışkısı yoluyla etrafa dağılan yumurtaları insanlar tarafından ağız yolu ile alınırsa, karaciğerde, akciğerde ve çeşitli organlarda kistlere neden olur. İnsanlarımız bunu kist hastalığı olarak bilir ama kistin nereden geldiğinden habersizdir. Ayrıca kedilerden bulaşan toxoplasma da hamilelerde düşüklere veya anomalili doğumlara neden olur. Bunun nedeni de kedilerdeki tek hücreli bir parazit olan toxoplasmadır."
Konuyla ilgili ebeveynleri dikkatli olmaya çağıran Yıldırım, "Kum havuzlarında oynayan çocukların ellerini ağızlarına götürmemesine dikkat etmek, ellerini dezenfekte etmek ve kum havuzu içerisinde yiyecek vermemek, kesin çözüm olmasa da, alınacak önlemlerden" dedi.
Kesin çözüm yerel yönetim ve üniversite işbirliklerinde
Ebeveynler her ne kadar dikkatli olsa da, kesin çözümün yerel yönetimler ve üniversiteler gibi araştırma kurumları arasında sağlanacak işbirlikleri ile bulunabileceğinin altını çizen Yıldırım, "Öncelikle tüm Türkiye´de bu tip risk oluşturan alanların belirlenmesi, üniversitelerin de dahil olduğu araştırmalarla risk ölçüsünün düzeyinin belirlenmesi gerekiyor. Daha sonra yerel yönetimlerle birlikte oluşturulacak karşılıklı protokollerle, buralarda zoonotik hastalıkların insanlara geçişini engellemek amacıyla nelerin yapılması gerektiği ve bunun nasıl takip edilmesi gerektiğine dair projeler oluşturmak gerekiyor" ifadelerini kullandı. (İHA)