KORONA VİRÜSÜ YENDİKTEN SONRA YENİDEN GÖREVİNE DÖNEN KAYSERİ DEVLET HASTANESİ BAŞHEKİMİ DOÇ. DR. İSMAİL ALTINTOP, VATANDAŞLARA UYARILARDA BULUNARAK, "İHTİYAÇLARINIZI YAPAMAZ HALE GELİYORSUNUZ" DEDİ.KORONA VİRÜSÜ YENDİKTEN SONRA YENİDEN GÖREVİNE DÖNEN KAY
Korona virüsü yendikten sonra yeniden görevine dönen Kayseri Devlet Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İsmail Altıntop, vatandaşlara uyarılarda bulunarak, "İhtiyaçlarınızı yapamaz hale geliyorsunuz" dedi.
Kayseri Devlet Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İsmail Altıntop, bir süre önce ateş ve halsizlik şikayetiyle başvurduğu hastanede korona virüse yakalandığını öğrendi. Bir süre evinde kendini izole eden Altıntop’un tedavisi hastanede sürdü. 12 günlük tedavinin ardından virüsü yenen İsmail Altıntop, yeniden görevinin başına dönerek korona virüsle mücadele etmenin mutluluğunu yaşıyor.
Yaşadığı süreci İhlas Haber Ajansı’na anlatan Kayseri Devlet Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İsmail Altıntop, "2020 Mart ayı ile birlikte bizde devlet hastanesi olarak tedbirlerimizi almıştık. Bu anlamda bizde Devlet Hastanesi olarak hem yataklı servisler hem poliklinikler hem de devamında yurt dışına gidip gelen hastaların testlerinin yapılması, tedbirlere uymayanların izole edilmesi ile ilgili büyük görevler aldık. Bizde bunu ekiplerimiz ile devam ettiriyoruz. Tabi ki zorlu bir süreçti. Özellikle Eylül sonu itibari ile ve Ekim ayında pandemide biraz daha sayılar artmaya başladı. Bu dönemde bende hastanemizde yatan hastaları tek tek ziyaret edip tedavilerine katılmaya çalıştım. Orada gördüğümüz şu idi; hastalarda eğer pnömoni oluşursa ki; bu akciğerlerde ki zatürrenin ağır seyrettiği ve istenmeyen sonuçlara neden olmasıdır. Pandeminin başından sonuna kadar hep personellerimizi düşündük. Yani onlardan herhangi birinin etkilenmemesini çok istedik. Bende yine bir hafta sonunda aşırı bir ateş ve halsizlikle başlayan bir durum olması üzerine hemen kendimi izole edip, testimi verdim. Testimin pozitif olduğunu öğrendim. Kendimi hemen izole ettim. Tedavilerime başladım. Tabi Mart ayından sonra güncellenen Sağlık Bakanlığı rehberlerimizin dediği gibi uygun şekilde tedavilerimizi uyguladık ama geçmeyen semptomların olması üzerine çekilen tomografide akciğerlerde yaygın bir tutulum vardı. Hemen hastaneye alındık. Hastanede belirli bir tedavi süreci yaşadım. Hastalarında bir nevi ne yaşadıklarını hissettim. Geldiğimiz süreçte kolay bir hastalık değil. Özellikle hastanelerimizin yükünün artmaması için halkımızın duyarlı olmasını istiyoruz. Çünkü personelimiz vefakar bir şekilde çalışıyor. Bu süreçte bizimde kayıp ettiğimiz çalışanlarımız oldu. Onlara çok üzüldük. Hastanede ki yaklaşık 2 haftalık bir süreç sonucunda bende taburcu oldum ve bugün işime başladım, mutluyum. Yeniden oradaki gördüklerimizi tecrübelerimizin üzerine ilave ederek, hastalarımıza bakmaya devam edeceğiz. Kimsenin en ufak bir acı çekmesini istemiyoruz. Bu mücadeleyi hem birlikte veriyoruz. Ben buradan vefat eden bütün insanların ailesine başsağlığı diliyorum. Bizimde yine bu hafta sonu bir çalışanımız vefat etti. Hayatını kaybeden bütün personellerimizin de ailelerine başsağlığı diliyorum" ifadelerini kullandı.
"Bu virüsü hafife almayın" diyen Altıntop, "Bu virüs vücuda girdikten sonra çok hızlı hareket ediyor. Vücut savaşmaya başlıyor. Bu savaşmaya başladıktan sonra "sitokin" dediğimiz bazı hormonlar virüsle savaşmak istiyor. Özellikle akciğerde bu durum aniden oluyor. Biz buna sitokin fırtınası diyoruz. Bende böyle bir durumu yaşadım. Böyle bir durum yaşadığınızda tamamen hareket edemez hale geliyorsunuz. Çünkü hareket ettiğinizde bu sitokinler daha da artıyor ve akciğerlerinizdeki kapasite azalıyor. Nefes alamaz hale geliyorsunuz. Ben bu durumu 2 kez yaşadım. Hatta siz tuvalet ya da diğer ihtiyaçlarınızı yapamaz hale geliyorsunuz. Alınan tedavilerin birde negatif yönleri de var. Yani tedavinin durumuna göre de sizi daha da baskılayabiliyor. Bu dönem de ben biraz dikkatli olmaya çalıştım. Sağ olsun takip eden hocalarımız bu konuda uyardılar bizi. Hasta tuvalete gittiğinde bile nefesi kesilecek duruma gelebiliyor. Hastada aşırı eklem ağrısı, kas ağrısı oluyor. Bende tat ve koku kaybı olmadı ama tat ve koku kaybı, aşırı derecede halsizlik ve sizde psikolojik değişikliğe de yol açıyor, uyuyamıyorsunuz. Tüm bunları bende yaşadım ama sabırla tedavilerimize devam ettik ve işimizin başına döndük çok şükür. Hastalarımızın özellikle ek rahatsızlıkları varsa, diyabetleri varsa, böbrek hastalıkları varsa bunların dışında normalden fazla kilolularsa risk biraz daha artıyor. Daha da dikkatli olmalarını istiyoruz. Ben yaşadım kimsenin yaşamasını istemem" şeklinde konuştu.
"Sağlık sistemimiz ile gurur duyuyorum"
Altıntop, "Ben ülkemizdeki sağlık sistemiyle gurur duyuyorum. Dünyanın neresinde olursam olayım, arayıp "beni memleketimdeki hastanelere götürün" derdim. Çünkü hem devlet hastanemizden destek aldım, hem şehir hastanesinden destek aldım. Şehir hastanesindeki tek kişilik odalarda yorgun hissettiğiniz anda lavaboya, tuvalete rahatça gidiyorsunuz. Bu imkanların olması müthiş. Ben yurtdışında bir çok hastaneyi gezdim. Bizim imkanlarımız hat safhada. Gerek devlet hastanemiz olsun, gerek şehir hastanemiz olsun gurur duyulacak durumda. Verilen tedaviler baktığımda en son teknoloji ve her türlü ilaçları kullanıyoruz. Hastalarımızın bu konuda gönülleri ferah olsun. Böyle bir şeyle karşılaştıklarında da bize başvurduklarında herkes tüm tedavilerini alıyor" dedi.