Kalp ve damar hastalıkları yaşamı tehdit ediyor
Kalp ve damar hastalıklarına bağlı yaşam kayıplarının, dünyada ve Türkiye´de yüzde 50 ile halen ilk sırada yer aldığını söyleyen Uz. Dr. Veli Kırbaş, kalp ve damar hastalıklarına yol açan risk faktörlerinin günümüzde artık çok daha iyi tanındığını belirtti ve şunları söyledi: ?Kardiyoloji uzmanları olarak görevimiz, toplumun kardiyovasküler risk faktörlerini azaltmaktır. Kalp hastalıklarında sigara, alkol, hipertansiyon, şeker hastalığı, dislipidemi (kötü kolesterol yüksekliği), durağan yaşam, obezite, dengesiz beslenme ve stres etkili olmaktadır. Ayrıca ailesinde kalp hastalığı öyküsü olan 45 yaşın üstündeki kadın ve 55 yaşın üstündeki erkekler risk grubundadır.?
Kalp krizi sırasında doğru müdahale önemli
Kalp hastalıklarının kendini genellikle ağrıyla belli ettiğini vurgulayan Uz. Dr. Kırbaş, ?Göğsün tam ortasında ağrı, mideye ve sol kola vuran ağrı, çeneye ve sırtın tam ortasına vuran ağrı, nefes darlığı, çarpıntı ve bayılma gibi belirtilerden biri ya da birkaçı söz konusu ise kalp rahatsızlıklarından söz edebiliriz. Kalp krizi ise bir sonuç olarak ortaya çıkmaktadır. Kalp krizi sırasında yapılan bazı yanlış uygulamalar ise hastaya yarar yerine zarar vermektedir. Yüzüne ve vücuduna buz gibi soğuk su dökmek, parmak ucuna iğne batırmak, kendine gelmesi için tokat atmak, hasta göğsünü tutarken kalp masajı ve suni teneffüs yapmak son derece yanlıştır. Böyle durumlarda hasta kendi haline bırakılmaz. Hastayı öncelikle oturur veya yatar pozisyona alınmalı, kravat varsa çıkartılmalı gömleğin ilk düğmeleri gevşetilmeli, aspirin çiğnetilmeli veya dilaltı varsa verilmeli, hemen 112 aranmalıdır. Hastayı aralıklı öksürtmek faydalı olabilecek bir uygulamadır? diye konuştu. Uz. Dr. Veli Kırbaş seminer sonunda soruları yanıtladı. (İHA)