"Kamuda sözleşmeli istihdam modelinden vazgeçilmesi gerekiyor"

Eğitim Bir Sen Kayseri 1 Nolu Şube Şubat Ayı İl Divan Kurulu Toplantısında konuşan Başkan Aydın Kalkan; "Kamuda sözleşmeli istihdam modelinden vazgeçilmesi gerekiyor" dedi.

Eğitim Bir Sen Kayseri 1 Nolu Şube teşkilatı olarak özelde Kayseri´nin genelde ise tüm Türkiye´nin ilim ve irfan yolculuğunda hedeflerine ulaşması için yoğun çaba içerisinde olduklarını ifade eden Başkan Kalkan, "Bilindiği üzere 17 Kasım´da Kayseri´de 6. Olağan genel kurulumuzu yaptık ve delegelerimiz yönetimimize güvenini tazeledi, bizlere 4 yılığına yetki verdi. Genel Merkez yönetimimiz 16-17 Şubat´ta Ankara Kızılcahamam´da 6. Olağan Genel Kurul Toplantısını yaptı. Genel Başkanımız Ali Yalçın ve Yönetimi delegelerin desteği ile seçimi kazandı ve Yeni Ufuklardan Yeni Umutlara sloganıyla sendikal mücadelemize yeni hedefler ortaya koydu. Biz de bu hedefler ve daha büyük kazanımlar için 10 bin kişilik ailemizle mücadelemize devam ediyoruz, devam edeceğiz" dedi. 
28 Şubat´ın milletin değerlerine yapılan bir saldırı olduğunu vurgulayan Kalkan; "Milletimiz, değerlerine bağlı, değerleri için her türlü mücadeleyi veren aziz ve asil bir millettir. Özellikle irtica yaygaraları ile İmam hatip okulları, dönemin iktidarı Refah Partisi ve lideri Başbakan, Prof. Dr. Necmettin Erbakan´a yönelik çok haksız ve ciddi saldırılar yapılmıştır. Yapılan saldırılar aslında bu milletin değerlerine ve mukaddesatına karşı yapılmıştı. 28 Şubat zihniyetine karşı uyanık olunmalıdır. 28 Şubat askeri darbesinin bin yıl süreceğini ifade edenler milletimizin feraseti ve basireti sayesinde 5-6 yıl gibi kısa bir sürede yerle yeksan olmuştur. Fakat tehlikenin tamamen geçtiğini söylemek çok da kolay değildir. Tedbir elden bırakılmamalıdır" diye konuştu. 
Kamuda sözleşmeli istihdam modelinden vazgeçilmesi gerektiğini belirten Kalkan; "Genel Merkezimiz ´Kamuda Sözleşmeliliğe Son´ çalıştayı yapmış ve sistemin sorunlarını kamuoyuyla paylaşmıştır. siyasi iradenin sözleşmeli personel istihdamını kamudaki ana istihdam modeli olarak görmesinin ve göstermek istemesinin doğal sonucu olarak, sözleşmelilik neredeyse yegâne istihdam biçimi olarak kabul edilmektedir. Sözleşmeli öğretmenler ve sözleşmeli personel, aynı kurumda/aynı iş yerinde memur kadrolarıyla aynı işleri yaptıkları için var olan statü farkının ayrımcılık olduğunu düşünmekte, memur kadroları ile aralarında bulunan özlük hakları farklılıklarının eşitlenmesini ve memur kadrolarına geçmek istemektedirler. Çalışma barışını bozan, eğitimcileri işi ile eşi arasında tercihe zorlayan sözleşmeli öğretmenlik uzun vadede fayda vermeyecektir ve zorunlu hizmet bölgelerinde eğitimcileri tutmanın yolunun tehdit değil teşvik olduğunu ifade etmek istiyoruz" şeklinde konuştu. (İHA)