"Kalbi besleyen damarlardan bir tanesinin ani olarak tıkanmasına bağlı olarak kalp dokusunun hücrelerinin ölmesine kalp krizi denir" diyen Uzman Dr. Ertuğrul Emre Güntürk, "Kalp krizine bağlı olarak vakaların yaklaşık %30´ u kaybedilir. Kalp krizi yetişkinlerdeki ani ölümün en başta gelen nedenlerinden birisidir. Kalp krizlerinin çoğu kalp kasına oksijen taşıyan koroner arterlerin iç yüzeyindeki oluşan pıhtılar nedeni ile kan akımının kesilmesinden oluşur" ifadesinde bulundu.
Güntürk, "Özellikle ailede erken yaşta kalp krizi öyküsü olanlarda risk yüksektir. İleri yaş(erkek 55 yaş üzeri,bayan 65 yaş üzeri),hipertansiyon,şeker hastalığı,kolestrol yüksekliği, sigara içiciliği, fazla kilo,hareketsiz yaşam tarzına sahip olma gibi faktörler kalp krizi riskini arttırır" uyarısında bulunarak, "Kalp krizi geçiren hastalarda göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, baş dönmesi, bayılma, mide bulantısı ve kusma, iç sıkıntısı, sol kol ağrısı gibi şikayetler görülebilir. Kalp krizi geçiren kişilerin %20 ´ sinde hiçbir bulgu olmayabilir. Özellikle şeker hastaları ve ileri yaştaki kimseler sessiz kalp krizi geçirme riski altındadırlar. Göğüs ağrısının özelliklerini belirtecek olursak; Göğüsün orta kısmında geniş, lokalize edilemeyen, sıkıştıran, daraltan, baskı yapan yanıcı tarzda bir ağrı şeklindedir. Ağrı göğüsden kol içlerine, alt çeneye, alt dişlere, sırta, omuzlara doğru yayılabilir. Bazen ağrı sadece yansıma bölgelerinde de hissedilebilir. Göğüs ağrısı hastalar tarafından göğüs de fil oturuyormuş gibi tanımlanabilir" dedi.
"Öncelikle kalp krizinden şüphe ettiyseniz tek başınıza iseniz 112 vasıtasıyla acil yardım talebinde bulunmalısınız. Ölümlerin yarısı kalp krizi başladıktan sonraki ilk 1 -2 saat içerisinde olur. En kısa sürede tam donanımlı bir hastaneye ulaşmak gereklidir. Ve bulunduğunuz yerin kapısını açık bırakın bu yardıma gelecek ekibin işini kolaylaştırır" diyen Güntürk, şu bilgileri verdi:
"Evde aspirin varsa çiğneyin, yada bir bardak su ile için. Pencereyi açarak odaya oksijen girmesini sağlayın.
Kuvvetli öksürük geçici olarak kan akımını arttırabilir.Yeni başlamış bir pıhtıyı yerinden sökme ihtimali çok düşük olsa da burun deliklerinizi kapatarak kuvvetli biçimde öksürün.
Soğuk Ya da sıcak suyun altına kesinlikle girmeyin. Yardım gelmesini yatarak bekleyin,göğsünüzde düğmeler varsa açın ,ayaklarınızı yukarı kaldırın.
Kalp krizinin şuan için dünyada kabul gören birincil tedavi yöntemi anjiografi laboratuarında yapılandır. Hasta mümkün olan en kısa sürede anjiografiye alınmalıdır. Tıkalı olan kalp damarı mümkünse balon-stent ile açılmalı,beslenemeyen kalp kasına kan gitmesi sağlanmalıdır. Çünkü zaman=kalp kasıdır. Ne kadar kısa sürede damar açılırsa kalp kasında hasar o kadar az olur.Özellikle kritik süreç 3-6 saattir.Bu süre içerisinde müdahale edilmesi önem taşır.
Öncelikli olarak kalp damar hastalığına yakalanma riskinizi öğrenmelisiniz. Ailede (erkek 45 yaş altı, bayan 55 yaş altı) erken kalp krizi geçiren varsa dikkat edilmeli. Ailede erken kalp krizi varsa erkek birey 35 yaş üstünde, bayan birey ise 40 yaş üstü mutlaka kardiyoloji doktoruna gidip temel bazı tetkiklerin yapılması gereklidir. Ailede risk yok ise erkek 40 yaş bayan 50 yaş üzeri hiçbir şikayeti yoksa bile kardiyoloji doktoruna muayene olmalıdır.
Egzersiz yapmak kalp damar sağlığı için çok önemlidir. Doktorunuzun kalbinizin durumuna göre önereceği egzersiz programı yapılmalıdır.En iyi egzersizin yürüyüş olduğu bilinmelidir.Haftada en az 5 gün 30-45 dk arası tempolu yürüyüş yapılmalıdır. Yüzmede yapılabilecek sporlardandır. Özellikle belli bir yaş üzerinde halı saha maçı gibi temas gerektiren, kalbi zorlayacak sporlardan kaçınılmalıdır.
Beslenme tarzımızı düzenlemeliyiz.Akdeniz tipi diyet tarzını benimsemeliyiz.Meyve sebzeden zengin,balık etinin ağırlıkta olduğu ,zeytin yağının kullanıldığı, kırmızı etin az tüketildiği diyet benimsenmelidir.Varsa fazla kilolar verilmeli idael kiloya ulaşılmalıdır.
Sigara bırakılmalı bırakılamıyorsa uzmandan yardım alınmalıdır.
Stresden korunmalı,en az 8 saat uyumaya özen gösterilmelidir.Uyku apnesi gibi kaliteli uykuyu engelleyen rahatsızlık varsa mutlaka tedavi edilmelidir.
Tansiyon yüksekliği, kolestrol yüksekliği,şeker hastalığı gibi hastalıklar varsa doktor önerisi ile mutlaka kontrol altına alınmalıdır.
Doktorunuzun önereceği ilaçlar zamanında alınmalı, düzenli kontroller zamanında yaptırılmalıdır."