KAYSERİ TİCARET ODASI (KTO) BAŞKANI ÖMER GÜLSOY, PANDEMİ SÜRECİNDEKİ TİCARETTEN HAMMADDE SIKINTISINA, İHRACATTA KIRILAN REKORDAN 104 EMEKLİ ASKERİN ORTAK BİLDİRİSİNE KADAR BİR ÇOK KONULARDA ÇEŞİTLİ DEĞERLENDİRMELERDE BULUNDU.
Kayseri Ticaret Odası (KTO) Başkanı Ömer Gülsoy, pandemi sürecindeki ticaretten hammadde sıkıntısına, ihracatta kırılan rekordan 104 emekli askerin ortak bildirisine kadar bir çok konularda çeşitli değerlendirmelerde bulundu.
Gülsoy yaptığı açıklamasında, özellikle pandemi döneminde ayyuka çıkan zincir marketler ile küçük esnaf arasındaki haksız rekabet konusuna değinerek bu konuyla ilgili yasa tasarısı hazırlandığını söyledi. Gülsoy, "Zincir mağazalarına perakende sektörüne yeni düzenlemeler geliyor. Bu düzenleme de çıkmak üzere. İstiyoruz ki marketlerde oluşan haksız rekabetin ortadan kalkması. Bunu pandemi süreci içerisinde açık ve net bir şekilde gördük. Hafta sonları sokağa çıkma kısıtlaması sebebiyle küçük esnafımızın kepengi kapalı ancak buna karşılık zincir marketlerin tamamı belirli saatler diliminde açık kalmakta. Bu da haksız rekabeti doğuruyor. Yine zincir mağazalara gittiğiniz zaman her türlü ürün satışta. Satılmayan hiçbir nesne yok" dedi.
’Camii Kebir hafzası’ diye nitelendirilen bölgede züccaciye dükkanının pandemi sebebiyle kapatılırken, zincir marketlerde züccaciye ürünlerinin satışta olduğunu belirten Gülsoy, "Ayakkabıcıya kapat diyoruz. Ancak zincir marketlerde ayakkabı satışı serbest. Bu haksız rekabet. Küçük esnafımızı yok etmeye doğru götüren bir sistem. Bu sebeple bu işin yeniden düzenlenmesine yönelik bir talebimiz oldu. Bu vebalin altında kimse kalmamalı. Üst kuruluşumuz olan TOBB’a konuyu ilettik. Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu nezdinde girişimlerde bulunuldu ve yasa hazırlık içerisinde. Ülke genelinde gördüğümünüz o zincir mağazalarında artık satışta bütün ürünler bulunamayacak. Zincir marketlere karşı değiliz ancak buna bir standart gelmeli. Küçük esnafımız da yaşamalı" ifadelerini kullandı.
"Hammadde sorununa acil çözüm bulunmalı"
Sanayicinin üretimde hammadde sıkıntısının hat safhada olduğunu vurgulayan KTO Başkanı Ömer Gülsoy, "Biz bu konuyla ilgili olarak raporlarımızı hazırlayarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine konuyu ilettik. İhracatta ülkemiz ve Kayseri’miz olarak rekor üzerine rekor kırıyoruz. Ancak bu hammadde sıkıntımıza bir çözüm bulamazsak bu rakamlarda kalmamız veya yakalamamız zorlaşacak. Ülke içerisinde hammadde üretimi yapan yerlerimize kısa süreliğine bir kota getirilebilir veya hammadde ithalatında bir takım vergiler kaldırılarak buna olanak sağlanabilir. Bunlar birer yöntem olabilir. Biz bu hammadde sorununa acil olarak çözüm bulamaz isek istihdamdan, vergi gelirlerine kadar birçok konuda kayıp yaşamamız kaçınılmaz. Bu konudaki raporlarımızı ve çözüm önerilerimizi üst kuruluşumuz olan TOBB ‘mize gönderdik. Bu önemli konunun önümüzdeki günlerde çözüleceğine inanıyorum" şeklinde konuştu.
İhracat konusunda ülkenin kuruluşundan bu yana rakamlar karşılaştırıldığında rekor üstüne rekor kırıldığını vurgulayan Gülsoy, "Bu rekor hem ülkemiz genelinde hem de Kayseri genelinde. Ülke genelinde geçtiğimiz yıl oranlarına kıyasladığımız zaman yaklaşık yüzde 44 oranında bir artış demek. Müthiş bir rakam. Ancak hedefimiz elbette daha üst rakamlarda. Kayseri olarak baktığımızda da geçtiğimiz yıl mart ayındaki rakamlarla kıyasla yaklaşık yüzde 64 ile biz de ülke genelindeki yerimizi aldık. Bu rakamlar ülke ortalamasının üzerinde. Biz aynı zamanda cari fazla veren bir şehiriz. Bu yıl 3 milyar dolar rakamını çok rahat yakalayacağımız inancındayız" diye konuştu.
"Her darbe Türkiye’yi 20 yıl geriye götürdü"
Kendilerinin milli irade dışında hiçbir irade şeklini kabul etmediklerinin altını çizen Başkan Gülsoy, "Devletin egemenliği kayıtsız şartsız milletindir diyoruz. Ben yaşım itibariyle 80 ihtilalini ve sonrasını gördüm ve yaşadık. Benden önce babam daha öncekileri gördü ve yaşadı. Bu yapılan son açıklamaları iyi niyetli olarak görmüyorum. 104 emekli subayın bir araya gelerek yaptığı açıklama da iyi niyet olsa idi, şu anda görev yapan komutanlarına geçmiş dönem mesai arkadaşlarına veya Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar komutanımıza gidip endişe duydukları konuları paylayabilirlerdi. Bu o zaman işi niyetli olur idi. Ancak şekli itibariyle bakıldığında bunda iyi niyet bulmak çok mümkün değil. Ne çektiysek bizler bu darbelerden çektik. Her darbe olduğunda ekonomimiz 20 yıl geriye gitti. Geçmişte yaşanmış olan darbeler olmasaydı, Türkiye şu anda bu sıkıntıların hiçbirini çekmezdi. Abesle iştigal bir konu" dedi.