Tarih: 25.10.2019 12:09

Çok kalın giyinmek, korunurluğu düşürüp hastalanma riskini arttırıyor” 

Facebook Twitter Linked-in

Funda Yalçın, özellikle ek olarak şeker, tansiyon ve astım gibi bazı hastalıklara sahip olan bireylerin kış aylarında daha dikkatli olmasını, vücudun direncinin kırılmaması için sağlıklı beslenerek uyku düzenine ayrıca dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. 
Gribin her sene hava koşullarına ve yaş gruplarına bağlı olarak farklı seyirlerde görüldüğünü söyleyen Dünyam Hastanesi Göğüs hastalıkları Uzmanı Dr. Funda Yalçın, “Havaların soğumasıyla beraber bizim de solunum hastalıkları olarak, hasta yükümüz artmakta. Bunların en büyük kısmını gribal enfeksiyonlar, üst solunum yolu enfeksiyonları oluşturmakta bu dönemde. Grip bilindiği üzere influenza virüsünün neden olduğu, bulaşıcı seriden özellikle altta yatan hastalığı olan ve çocuk yaşlarda daha ağır seviyeden yatışlara sebep olabilen bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır. Hastalığın seyri her yıl farklı şekillerde görülebiliyor ve gribal enfeksiyonlar özellikle şeker, tansiyon, astım ve koah gibi ek hastalıkları olan bağışıklığı zayıf olan hastalarda biraz daha önem arz etmekte. Gribin tipik belirtileri arasında öksürük, özellikle titremeyle gelen ateş ve kırgınlık, halsizlik ve yorgunlukla baş gösteriyor. Nezleden biraz daha ağır bir durumdur ve arası biraz farklıdır belirtilerde. Gripte aynı zamanda kuru öksürük, bazen de balgamlı öksürük olabilir, bunun dışında bazen seyrek de olsa özellikle çocuk hastalarda karın ağrısı, bulantı, kusma şikayetleri eşlik edebilir. Bu şikayetlerle gelen hatalara belli muayene ve tetkiklerden sonra, tedaviyi veriyoruz” dedi. 
Funda Yalçın, tedaviden önce önlemlere dikkat edilmesi gerektiğini ve günlük hayatta yaptığımız birçok etkinlikte özellikle kış aylarında daha dikkatli şekilde yapılması gerektiğini söyleyerek sözlerine şu şekilde devam etti: 
“Gribin tedavisinden önce, önlemlere dikkat etmek lazım. Özellikle elleri sık sık yıkamak, temizlik çok önemli gripten korunmada. Havaların soğumasıyla genel olarak halkımızın yaptığı genel yanlış çok kalın giyinerek korunurluğu düşürmek. Bunun şöyle bir sıkıntısı oluyor, terleyen hastalar daha fazla üzerini değiştiremediği için özellikle dışarıda daha fazla hastalığa yakalanabiliyorlar. Bunun dışında istirahat ve uyku düzeni çok önemli. Geç yatmayıp günde en az 6 saat uyumak yine hastalar için iyi bir önlem diyebiliriz. kalabalık ortamları tercih etmemek lazım ve mümkün olduğu kadar kalabalık ortamlardan uzak durulmalı. Özellikle toplu yaşanılan kalabalık yelerde ara ara mekanın havalandırılması özellikle okullarda teneffüslerde sınıfların havalandırılması önem taşımaktadır. Kucaklayarak selamlaşmayı çok seviyoruz ama başımızı sallayarak selamlaşmak daha etkili olacaktır. Hareketsizlikten kaçınmak lazım, mümkün olduğu kadar haftada 3 gün ve her gün yarım saat tempolu yürüyüş vücudun direncini arttırması açısından önemli. Aynı zamanda su tüketiminin de, vücut direnci üzerinde bağışıklık etkisinin de etkisi oluyor. bunun için günlük su tüketimimize dikkat etmemiz gerekiyor. Dengeli beslenmeli ve mevsim sebze meyvelerinden bol tüketmek gerekiyor. Günde 1 avuç kadar kuruyemiş yemek önemli. Bunlar dışında da soğuk dönemlerde solunum yollarını rahatlatacak bitki çaylar da hastalanmaları biraz daha engelleyecektir.”   (İHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —