GÜÇLÜ ZAYIFI EZİYOR
CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, sahte tapu ile Kocasinan Belediyesi’nden ruhsat alan ve 10 katlı bina diken Kocasinan Belediyesi Meclis Üyesini TBMM’de gündeme taşıdı. Kayseri’nin sorunlarını anlatmak için gündem dışı söz alan Arık, “Normal vatandaşımıza ruhsat konusunda yok şerefiye parası, yok şu bu parası diyerek bin bir zorluk çıkartan belediye sahte tapuya ile ruhsat alınmasına nasıl göz yumdu? Siz burada mal güvenliğinden söz edebilir misiniz?” diye konuştu.
CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, TBMM’de gündem dışı söz alarak Kayseri’nin sorunlarına dikkat çekti. İlçelerin içinde bulunduğu sıkıntıların altını çizen Arık, “Erciyes gibi başı dik hayırsever insanların diyarı Kayserimizin sorunları üzerine gündem dışı söz almış bulunuyorum, Gazi Meclisimizi saygı ile selamlıyorum. Ben bugün kalkınmayı kırsaldan, Sarız’dan başlatacağız deyip de, Sarız ilçemizi nasıl bir köy haline getirdiğinizden, Sarız’ı unuttuğunuzdan bahsetmeyeceğim. Bünyan’da traktörlerine haciz konulan çiftçilerimizin sorunlarından da bahsetmeyeceğim. Yoğurdu ile ünlü Akkışlalı hemşerilerimizin koyunlarını ellerinden nasıl aldığınızı, tarımı hayvancılığı nasıl bitirdiğinizden de bahsetmeyeceğim. Felahiye’mizin bir türlü bitmeyen Göğdere yolu’ndan, Sarığoğlan’ın kaderine terk edilen tarihi Şahruh köprüsünden de bahsetmeyeceğim. Tomarza ilçemizin kabak çekirdeğini, Yahyalı, Yeşilhisar ilçelerimizin elmalarını nasıl çürüttüğünüzden de bahsetmeyeceğim. Kayserimize her seçim döneminde sözverilen ama yolu bir türlü Kayseri’ye düşmeyen Hızlı Tren’den de bahsetmeyeceğim. Yüksek hızlı tren gibi havalimanının genişletilmesi, devlet tiyatroları sözünün nasıl yalan olduğundan da bahsetmeyeceğim. Güzide Kayserispor’umuza yapılan ihanetten de bahsetmeyeceğim. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlarının ‘Allah’a şükür 5 kuruş borcumuz yok’ deyip de milyarlarca liralık borç çıkınca “Ben yapmadım o yaptı” diye birbirlerini nasıl suçladıklarından da bahsetmeyeceğim. ‘Allah’ın suyundan para mı’ alınır diyerek vatandaştan oy isteyenlerin, su parasına merkezde yüzde 19, kırsalda yüzde 49 zam yaptıklarından da bahsetmeyeceğim. Hayırsız evlat gibi Kayseri’de her şeyi satanların şimdi de Erciyes dağını satılığa çıkartmalarından da bahsetmeyeceğim. AVM mantığı ile şehrin dışına yapılan Şehir Hastanesi’ne vatandaşın ulaşım probleminden de, vatandaşlara aylar sonrasına verilen randevulardan da bahsetmeyeceğim”
AKP’nin Kayseri’deki adaletsizliğini anlatacağını belirten Arık, sahte tapu ile Kocasinan Belediyesi’nden ruhsat alan Kocasinan Belediyesi Meclis üyesinin durumunu meclis gündemine taşıyarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “ Ben bugün Adalet ve Kalkınma Partisi’nden Kayseri’deki adaletsizliğini anlatacağım. Güçlünün zayıfı nasıl ezdiğinden bahsedeceğim. Can ve mal güvenliğimizin olmadığından bahsedeceğim. Biz bu tek adam sisteminde can ve mal güvenliği yok deyince MHP’nin Grup Başkanvekili, “Hiçbir siyasetçi Türkiye’de can ve mal güvenliği yok diyerek, Türkiye’yi uçuruma itmek için pusuya yatamaz” diyor. Her kim ki Türkiye’yi uçuruma itmek için siyaset yapıyorsa alçaktır, namussuzdur. Ama şu da biline ki, bizim vatan sevgimiz, millet sevgimiz, bayrak sevgimiz en az sizin ki kadardır. Bakınız Sayın Milletvekilleri, Ben şimdi Kayseri’den iki örnekle nasıl can ve mal güvenliğimizin, adaletin olmadığını anlatacağım:
Metropol ilçemiz olan Kocasinan ilçemizde Cumhur İttifakı’nda MHP Kontenjanından Belediye Meclis Üyesi seçilen bir kişi, yurt dışında yaşayan Gülkız Sönmez isimli teyzemizin arsasına talip olur.
Ama Gülkız teyzemiz arsasını satmaz. Gülkız teyzenin yurt dışında hayatını kaybettiğini öğrenen bu belediye meclis üyesi sahte tapu düzenleyerek, Gülkız Teyzemizin arsasına 10 katlı bina diker. Bu sahte tapu nasıl düzenlendi? Kim var bu işin içerisinde? Normal vatandaşımıza ruhsat konusunda yok şerefiye parası, yok şu bu parası diyerek bin bir zorluk çıkartan belediye sahte tapuya ile ruhsat alınmasına nasıl göz yumdu? Siz burada mal güvenliğinden söz edebilir misiniz? Öte yandan Pınarbaşı’nın Aslanbeyli Köylüleri yazın hayvanlarını otlatmak için tek odalı, elektriği, suyu olmayan bu evlere gider birkaç ay kalırlar. Burada rant yok. Burada para yok. Amaçları 2-3 ay hayvanlarını otlatmak. Niye elektriğimiz yok, niye suyumuz yok diye dert de yanmazlar. Şimdi Cumhur İttifakının belediyesi bu sahte tapuyla dikilen bu on katlı binaya göz yumuyor. Ama bu yayla damlarını yıkmaya kalkıyor. İşte sizin adaletiniz bu. Güçlünün güçsüzü ezmesi bu…” (Kurum Bülteni)